Habsburg elçisi Franz Sprinzenstein'ın nihai raporundan kesitler.
Lâtince.
Finito prandio
fui ad Cesarem per .iij. Bassas introductus, Vbi eius Manus osculatus essem
et pro Muñere gratias egissem, rogaui ut supra literas Maiestatis Vestre
gratiosum Responsum (quod ego per proprium hominem cum sue Magnitudinis
volúntate Maiestati Vestre quam celerrime mittere vellem) dare ac suis in
confinibus, ut Castra Captiuos ac bona contra tenorem pacis indebite ablata
restituant, seriose committere, Oratoremque, ut promiserat, ad Maiestatem
Vestram mittere dignaretur. Ad hec Cesar respondens, Aijt, est ne hoc paci
facte conueniens, quod Rex dum uos pro fìrmanda pace mittit, ipse primus
pacem frangat? Ego his uerbis respondi Si Serenissimus Rex meus in vilo
pacem frangere uoluisset id tune commode et non mediocri lucro faceré potuisset
quando superiori tempore Magnitudo vestra a Constantinopoli et prouincijs
suis profecta longissimo ac durissimo Bello cum Sophi inuoluta et inplicita
fuit , tune enim Maiestatem suam licuisset rem suam quam oportunissime
agere, Sed quia voluntas et mens Maiestatis sue non alia fuit ñeque est
quam ut ad ea omnia que ad conseruationem et Augumentum contraete Amicitie
constituteque pacis et vnionis pertinebant totis viribus incumberet, ideo
me ad Magnitudinem vestram expediuit^ ut ipsam de tot iniurijs ac Damnis
tam a Magnitudinis vestre hominibus, quam a Comité Scepusiensi sue Maiestatis
subditis prêter omnem causam et pacis tenorem illatis incredibilique
patientia a sua Maiestate intuitu Magnitudinis vestre hactenus toleratis, informarem,
Atque ad ea suam Maiestatem uel per se uel per suos nuUam quouis
modo causam dedisse aut in Aliquo eos prouocasse demonstraren]. Cesar respondit,
quid igitur sibi vult exercitus in Vngariam missus? quid Ratzianer
cum exercitu in confinibus facit? Ego Respondi Si Serenissimus Rex meus
Aliquem Motum in Vngaria uel Alibi facit, id non contra Magnitudinem vestram
(ut sua Maiestas in literis protestata est et ego Ampie Illustri Domino
Ayas presenti exposui) sed defénsionis et tuendi fines causa contra Scepusiensem
faceré cogitur, quoad
Yemek bittikten sonra üç paşanın rehberliğinde içeri girip [Padişah'ın] elini öptüm ve hediyeler için teşekkür ettim; Kendisinden siz Majesteleri'nin mektuplarına cevap vermesini rica ettim ve sulha mugayir olarak ele geçirilen kaleler ve emtianın geri verilmesi için serhade mektup göndermesini istedim. Ayrıca söz verilmiş olduğu üzere Siz Majestelerine elçi göndermeye tenezzül etmesini de rica ettim. Buna Padişah cevaben: "Peki kralınızın önce barışı ihlal ettikten sonra barış tesis etmek için sizi göndermiş olması sulha uygun mudur?" Ben de cevapladım: "Şayet Haşmetli Kralım barışı herhangi bir şekilde bozmak isteseydi Zat- ı Şahaneniz Kostantiniyye'den ve eyalatından uzakta Sofi [İran Şahı Tahmasb] ile uzun ve şedid bir savaşa tutuşmuşken eline geçmiş olan fırsatı değerlendirirdi. Ancak Majestelerinin niyeti sulhun ve dostluğun muhafaza ve terakkisinden başka bir şey olmadığı için gerek Zat- ı Şahanenizin ve gerekse Yanoş Zapolya'nın şimdiye kadar tahammül etmiş olduğu ihmalleri hakkında uyarmak adına beni yolladı." Padişah cevapladı: "Macaristan'a yolladığı ordu peki ne anlama geliyor? Katzianer ordusuyla sınırlarla ne geziyor?" Cevapladım: "Eğer haşmetlü Kralım Macaristan'da ya da başka bir yerde harekat yaptıysa (mektuplarda gördüğünüz ve Ayas Paşa'ya da göstermiş olduğum gibi) bunun sebebi siz Zat- ı Şahaneniz'e karşı taarruz değil, Yanoş Zapolya'ya karşı sınırların muhafazasıdır"