Habsburg elçisi Cornelius Duplicius Schepper'in 1534 tarihli nihai raporu / sefaretname (4. sayfa).
Latince
mandato quod erat ad tractandum de abstìnentia belli, et induciis et non vlterius.
Postea autem respondit Alazbassa. Se bene recordari qualiter cum resolutione superius dieta de inducendo Carolo Caesare ad pacem, inde abiuisset Cornelius. Quod autem attinet ad id quod Ferdinandus Rex à fratre impetrasset dimissionem Coronis oppidi: debuisse vt animum suum erga Caesarem Thurcarum testificaretur , impetrasse quod in Corone dimissa fuisset artilleria, et habitatores qui in ea fuerant. Nunc omnia esse ablata, solos muros reliquos factos esse. Nihil in ea viuum dimissum. Non esse proinde tam magnum officium quam illud faceret et estimaret Cornelius.
Respondit Cornelius. Ferdinandum regem bene sciuisse, quod patri suo Caesari Thurcarum satis esset artilleriae et hominum. Hinc non tam valde sollicitum fuisse pro hoc instare apud fratrem suum. Ipsos etiam milites qui in Corone fuerant non habuisse mandatum exportandi homines , neque ita
euacuandi vrbem , sed ipsos ex volúntate sua et citra prescriptum fecisse. Non esse propterea minus officium Ferdinandi régis Ñeque ob id debere ipsius operam minus estimari. Nullum esse tam magnum benefìcium quin in sinistram partem rapi possit. Sed in rei veritate Ferdinandum regem huius dimissionis causam esse.
Respondit Aiazbassa. Verum esse quod Caesari Thurcarum sit et artillerie et hominum satis, et tantum vt toti mundo subiugando sufficiat: sed gratins facturum fuisse Ferdinandum regem si et artilleriam et homines tradi fecisset. Quid enim ipsis cum solis muris deserti oppidi ?
Quod autem ad Griti pertineret. Dixit ipsum diu expeditum fuisse à Caesare Thurcarum, et per ipsum stetisse quominus fuisset profectus. Breui tarnen abiturum in Hungariam.
Quod etiam ad excusationem de gentibus in Hungariam missis per Cornelium allegatam, faceret, respondit Se nihil scire de iis gentibus. Et quesiuit quales essent? Respondit Cornelius. Esse paucos quosdam ad cohercenda latrocinia et vim etiam cohibendam si quae immineret, eo missos. Nam post pacem factam multa à Ioanne Vayuoda facta contra pacem, Ob quae quominus castigaretur solum in causa esse respectum Caesaris Thurcarum. Quem speraret Ferdinandus rex intellecta rei veritate vitro ipsum castigaturum. Respondit Aiaz Bassa. Ioannem nihil audere faceré nisi quod esset beneplacitum magno Caesari. Et concludendo dixit. Se esse seruum domini sui, et de iis quae ex Cornelio audiuisset, facturum esse ipsi domino suo relationem. Ex quo postea in
[ s. 32 ] savaştan hazer edilmesi [abstinentia belli] ve ateşkese dair mevzuların görüşülmesine dair emirleri beyan eyledi ve başka bir şey demedi.
Ardından Ayas Paşa cevap verdi: Balada zikredilen kararı (Kayzer Karl’ın sulha ikna edilmesi için Cornelius’un yola çıkmasını) pek ala hatırlıyordu. Ferdinand Kral’ın ağabeyinden Koron şehrinin ferağı için ricası hususuna gelince: Padişaha yönelik niyetini ispat için bunu yapmak zorunda kalmıştı. Koron’daki bataryanın ve sakinlerinin dağıtılmasını sağlamıştı. Şu anda her şey alıp götürülmüş, yalnızca duvarlar geriye bırakılmıştı. İçeride yaşayan hiçbir şey kalmamıştı. Cornelius’un başardığı ya da düşündüğü kadar büyük bir iş değildi bu.
Cornelius cevapladı: Ferdinand Kral iyi biliyordu ki babalığı padişahın yeterince topu ve adamı vardı. Bu yüzden ağabeyine bu hususta çok ısrarcı olmamıştı. Koron’daki askerler, insanları şehir dışına nakletmek için emir almamışlardı. Şehri böylece tahliye için de emir gelmemişti. Ancak kendi istekleriyle ve emir haricinde böyle yapmışlardı. Bu işte Ferdinand Kral’ın en ufak bir şekilde parmağı yoktu ve müdahalesi olduğu asla düşünülemezdi. Bu hususta art niyetle bir çıkar sağlanılmış olamazdı. Bilakis Ferdinand Kral şehrin bırakılmasındaki hakiki saik idi.
Ayas Paşa cevap verdi: Padişahın tüm dünyayı kendisine ram etmeye yetecek topu ve adamı olduğu doğrudur. Ancak Ferdinand Kral batarya ve adamları da teslim etse çok makbule geçerdi. Şehrin sadece duvarlarının bırakılması ne demekti?
Gritti mevzuna gelince: Padişah tarafından uzun süre önce yollanmıştı ve yine onun tarafından yola çıkmaması buyrulmuştu. Yine de kısa süre sonra Macaristan’a gidecekti.
Cornelius tarafından seçilip Macaristan’a yollanan adamlarla ilgili nasıl bir özürde bulunacaktı? Cevapladı: Onlarla ilgili bir şey bilmiyordu. Bunların kimler olduğunu sordu. Cornelius cevapladı: Bunlar hırsızlığı gemlemek ve şiddeti men etmek adına yollanmış az sayıda adamdı. Ancak barış bağlandıktan sonra Yanoş Voyvoda tarafından pek çok kez ihlal edilmişti. Sadece padişaha duyulan hürmetten ötürü cezalandırılmıyordu. Ferdinand Kral hakikati öğrendikten sonra onu cezalandıracağını umuyordu. Ayas Paşa cevapladı: Yanoş, yüce padişahın hoşuna gitmeyecek hiçbir şey yapmaya cesaret edemez. Son olarak da dedi ki kendisi efendisinin hizmetkarıydı ve Cornelius’tan duyduklarını efendisine iletecekti. Daha sonra [ s. 32 ]