Habsburg elçileri Hieronymus de Zara ve Cornelius Duplicius Schepper'in 1533 tarihli nihai raporu / sefaretname. (41. sayfa)
Latince
Potiere prœfati Oratores Regij, vt saltem Literarum, quas scriberent, copias uidere possent et eas habere, Quia non uenissent vt postae sed essent Oratores Regij cum potestate plena tractandi et concludendi, Hinc esse decens, vt sciant, quid secum portent et quid Domino ipsorum scribatur.
Respondit Imbrahimus Bassa, Non aliter factum iri, quam prius dixisset, ipsos consuetudinem suam obseruare uelle, Bene uerum esse ipsas Literas conuersas iri.
Et super hoc Aloysius Gryti, ad Oratores conuersus, inquit, permittite mihi faceré, ego eas vobis ostendam.
Tune subiunxit Imbrahimus. Aloysius inquit Gryti nominabit eos quos uolumus in hac pace comprehendi, ne quicquam aduersus eos Rex Ferdinandus agat, Nominabit autem eos cum ad Regém Ferdinandum peruenerit, Nam ad hoc ordinatus est.
Post haec Regij Oratores exposuere Imbrahimo quaerelas de irruptione Thurcarum interim ex quo tractatum esset, factas, de quibus à Maiestate Regia scriptum esset.
Respondit Imbrahimus tales quçrelas et similes fieri à Thurcis de subiectis Serenissimi Régis Ferdinandi et prœsertim de Comitibus Croatiae quos ,
ait infidos esse et scripsisse ad faelicem portam, non uelle subesse Regi Fer- dinando, sed uelle parere Regi lohanni, de istis inquam et alijs dixit quaerelas fieri etiam à Thurcis, Sed quid mirum inquit, Nondum pacem habuimus, sed nunc eam simul habemus. Ergo in futurum si quis obedire huic paci noluerit, Nos incjuit ab ista parte, et vos ab illa parte, bene faciemus ipsos obedientes.
Et iste inquit ostenso Aloysio Gryti, cum eo peruenerit et cum Rege Ferdinando locutus fuerit, bene ponet ordinem in ijs et alijs quae sibi commissa sunt.
Tune priuatim petijt Cornelius, vt quum beri magnus Coesar donationem fecisset Reginae Mariae de ijs bonis quœ habuisset ab ohm in Hungaria, exnunc committeretur Ioanni Wayuodae, vt ilhs bonis statim cederet, et prœfatae Serenissimae Reginae Mariae ea restitueret, etiam ante Aduentum Domini Aloysij, Ex quo ipsa Regina solum esset vsufructuaria.
De qua petitione Cornelij, Aloysius Gryti praesens, non bene fuit contentus et dixit, quid opus est hœc scribere, quum ego sum eo uenturus, timc uidebimus de ijs bonis.
Respondit Cornelius, Bona ea esse omnibus nota et clara, ñeque de ipsis decidendis quicquam esse controuersiae , solum restituerentur.
Kraliyet elçileri en azından yazacakları mektupların nüshalarını görüp almayı rica ettiler; zira buraya ulak olarak değil, salahiyet- i mutlaka ile müzakere ve bitürme yetkisi olan kraliyet elçileri olarak gelmişlerdi. Bundan ötürü de yanlarında taşıyacakları mektupların ve efendilerine yazılan kelamın ne olduğunu bilmeleri münasipti.
İbrahim Paşa cevap verdi: Önceden söylemiş olduğundan farklı bir şey yapılmayacaktı- elçilerin kaideye riayet etmelerini istiyordu. Mektuplar öncelikte tercüme edilecekti.
Bunun üzerine Alvise Gritti elçilere döndü ve “müsaadenizle ben size mektupları göstereceğim” dedi.
Ardından İbrahim Paşa: “Alvise Gritti bu sulha dahil etmek istediklerimizi seçecektir. Kral Ferdinand da onların aleyhine harekette bulunmasın. Bu isimleri Kral Ferdinand’ın yanına varınca söyleyecektir. Zira aldığı emir böyledir.”
Sonra kraliyet elçileri İbrahim’e elçilerin müzakereler sırasında yapılan, Majesteleri Kral’ın haber vermiş olduğu Türk akınlarına dair şikayetleri izah ettiler.
İbrahim Paşa cevapladı: Böyle ve benzeri şikâyetler Kral Ferdinand Hazretleri’nin tebaasına karşı Türkler ve özellikle de gâvur olan Hırvat Kontları tarafında da yapılmaktadır ve Bab- ı Saadet’e yazmaktadırlar ki Kral Ferdinand’a tabi olmayı reddetmektedirler. Kral Yanoş’a tabi olmayı dilemektedirler ve bu tarz şikayetler Türklerce de yapılmaktadır. Ancak o zamana değin sulh bağlanmamıştı; lakin şimdi barışığız. Bu yüzden şayet ileride sulha riayet etmek istenilmezse, biz kendi tarafımızdan, siz kendi canibinizden sulha tabi olanlara hayırla muamele edelim.
Ayrıca, Alvise Gritti’yi gösterdi, yanına varıp Kral Ferdinand’la konuşunca, kendisine verilen maslahatı yoluna koysun.
Ardından Cornelius hususi olarak, önceki gün yüce padişah Kraliçe Maria’ya önceden Macaristan’da sahip olduğu mülkünü bahşetmiş olduğundan, şimdi Yanoş Voyvoda’ya mezkur mülkü derhal ferağ etmesini, mezkur Kraliçe Maria Hazretlerine bunları ve aynı zamanda müstefit olduklarını da Alvise Efendi’nin gelişinden istirdat etmesi rica etti.
O sırada hazır bulunan Alvise Gritti, Cornelius’un ricasından hoşnut olmadı ve “bunu yazmak gerekir- gideceğim zaman bu mevzulara bakarız.” dedi.
Cornelius cevapladı: Bu mülk mevzuu herkesçe malum ve berraktır. Aydınlatılması gereken bir husus yoktur- sadece mülklerin geri verilmesi gerekir.