Habsburg elçileri Hieronymus de Zara ve Cornelius Duplicius Schepper'in 1533 tarihli nihai raporu / sefaretname. (40. sayfa)
Latince
42
Facile, vt Ferdinandus Rex, cum primum ad ipsum perueneritis, ad foelicem portam hue mittat, et acceptet ea, quœ per vos conclusa sunt, et diligenter ipsa obseruet in futurum. Qua in re ysus Consulis vel Nuntij apud foelicem portam tenendi est ab ipso obseruandus propter multas quaerelas, quae obuenient de die in diem, ad quas Nuntius ille vel Consul responderé poterit, Aliam autem et meliorem pacem cum Ferdinando Rege fìlio suo ser-
uare vult magnus Cœsar quam cum alijs.
Et subiunxit, Ipsos Oratores audiuisse heri Aloysio Gryti datam esse
omnem potestatem transigendi res in Hungaria.
Se Imbraliimum Bassam ordinasse ipsi Aloysio Gryti, vt ueniat ad
Ferdinandum Regem et illi exponat secreta sua, quae illi commisit exponenda. Quia ipse inquit est Cor meum.
Rex Ferdinandus audiat eum priuatim.
Praeterea Rex Ferdinandus et lohannes simul conuenient et inter se bene transigent et concordabunt.
Quicquid ipsi inter se concordauerint, hoc omne nos confirmabimus : Et bene se habebunt omnia.
Ipse etiam Aloysius de rebus Serenissimae Reginae Mariae disponet, prout Magnus Caesar ordinauit.
Et ad Oratores conuersus. Vos inquit heri comedistis nobiscum panem et salem, et sumus Amici, quia non possum esse vobis inimicus ex quo simul comedimus.
Vos efíicite vt pacem bene et fìdeliter obseruetis. Quia si hoc feceritîs
bene et fìdeliter ea vobis obseruabitur, Est enim magnus Caesar constans : et eins verbum non infringitur.
Et super hoc dabimus vobis Literas ad Regem Ferdinandum scilicet vnas Domini mei et vnas meas, qui sum Gubernator Imperij et Dominij ipsius, sic enim solemus scribere.
Item ad Carolum Caesarem totidem Literas dabimus responsiuas ad suas, et illas includemus intr
[ s. 42 ] Ferdinand Kral’a yanına vardığınız anda Bab- ı Saadet’e adam yollatasız. Ayrıca, bağladığınız şürutu makbul görüp ileride muhafazaya ihtimam itsin. Bab- ı Saadet’te Konsolos ya da sözcü [nuntius] bulundurmanın ne faydası olduğunu kendisi günden güne artan şikayetlerden dolayı zaten gözlemleyecektir. Bir sözcü yada konsolos bu şikayetlere cevap verebilir: Yüce padişah, evlatlığı Ferdinand Kral ile diğerlerinden farklı ve daha kavi bir sulhu muhafaza etmek istemektedir.
Ayrıca elçiler önceki gün Alvise Gritti’ye Macaristan’daki bütün meseleleri idare etme salahiyetinin verildiğini duymuşlardı.
İbrahim Paşa Alvise Gritti’ye Ferdinand Kral’a varmasını ve kendisine izah ettiği sırlarını ifşa etmesini buyurmuştu; zira gönlünden geçen buydu.
Kral Ferdinand Alvise’yi özel olarak dinlemeliydi.
Ayrıca, Kral Ferdinand ve Yanoş bir araya gelip kendi aralarında uzlaşmalıydılar.
“Aralarında her ne konuda anlaşacak olurlarsa, cümlesini tasdik edeceğiz: Her şey hallolacak.
Alvise, yüce padişahımızın buyurduğu vechile, aynı zamanda Kraliçe Maria Hazretleri’nin de maslahatıyla ilgilenecek.”
Ardından elçilere dönüp “düz biizmle oturup ekmeğimizi ve tuzumu paylaştınız, bizim dostumuzsunuz; zira birlikte oturup yemek paylaştığımızdan ötürü sizlere düşman olamam ” dedi.
“Sulhu sadıkane muhafaza için elinizden geleni yapasınız; zira siz üstünüze düşeni yaparsanız biz de öyle eyleriz; yüce padişahın sebatkardır- verdiği ahde vefa eder.
Bu meyanda sizlere biri hünkarımdan, diğeri de devletin ve memalikin idarecisi olan benden olmak üzere Kral Ferdinand’a götürmeniz için mutat kaide üzere iki mektup vereceğiz.
Kayzer Karl’a da kendisininkilere cevaben mektup yollayacağız; mektubu kese içine koyup mührümüzle temhir edeceğiz.”
Elçiler bunları duyduktan sonra Bab- ı Saadet’te akdetmiş oldukları minvalde sulhnamenin yazılı olarak kendilerine verilmesini rica ettiler.
İbrahim Paşa her milletin [Genti] kendi adet ve kaideleri olduğunu; bu kaidelerden farklı bir uygulama da takip etmeyeceklerini söyledi. [ s. 42 ]