Kaynak Türü
Elçi Raporu
Cilt No /Belge No
6/1
Kayıt Tarihi
Haber Tarihi
Kayıtta Adı Geçen Yer İsimleri
Kayıt İçeriği

Habsburg elçileri Hieronymus de Zara ve Cornelius Duplicius Schepper'in 1533 tarihli nihai raporu / sefaretname. (39. sayfa)

Doğrudan İlgili Diğer Kayıtlar
Özel Not

Lâtince.

Kaydın Metni

 

ad horas fere tres apud ipsum siibstiterant, prout ipsi Turcç omnes dixere, Cum alij Oratores aliorum Principum non tàm diu in magna comparatione soliti essent manere apud personam magni Caesaris : Per Sawssios et alios in magno numero Domum deducti fuere.
Omnino nero hoc notauere, nullum fastidium ex ìpsorum sermone oportum esse magno Caesari , aut Imbrahimo Bassoe qui aliquoties ipsos interrogavi , an plura uellent dicere.
Quae supradicta, vt transacta sunt, ita bona fide et diligentia statim scripta
sunt, et his uerbis usi sunt Imbrahimus Bassa et ipsius iussu lonus Begk Interpres, prêter quem non erat alius in Camera prêter Caesarem, tres Bassas et duos Oratores Regios.
XXIIIF die lunij à meridie uocati sunt ad Imbrahimum Bassam Oratores Regij , apud quem Bassam erat tune Ludouiciis Gryti : Gonsedere.
Incepit Imbrahimus Bassa, magnani esse differentiam inter homines et homines , Sex Oratores ibi ante foelicem portam fuisse nomine Ferdinandi Regis, nullum eorum ea fecisse, quœ nunc essent facta, quia non habuissent gratiam loquendi, prout isti postremi Oratores habuissent.
Et incepit ex eo defectu recensere mala, quoe subsecuta essent et incom- moda Bellorum , quœ omnia auertere dicebat illos potuisse, si verba ipsorum fuissent consona ipsorum mandatis , Sed primo deprehendisse se in illis vnum, postea ahud, cum trans Drauum uenissent, hinc indicasse illos non integre sed fìcte agere, Vnde subsecuta ea essent, quae advenere.
Ad quce Oratores Regij, vt ignari harum rerum et desuper non habentes commissionem respondendi, nihil dixerunt.
Subiunxit Imbrahimus Bassa, ipsos Oratores Regios prœsentes habuisse gratiam in oculis magni Cœsaris, quia Consilio parere sciuissent.
Itaque portaturos esse bonum Nuntium , ad Dominum eorum Ferdinandum Regem, Quid enim esse melius pace? Et recensebat iterum bonapacis, durauitque hic sermo ipsius ad nauseam vsque fere.
Postea incípiens de re loqui, dixit Oratoribus Regijs, Vos, inquit, pacem habetis quamdiu uolueritis, modo eam non frangatis, firma erit et uidete diligenter.
Hanc pacem magnus Caesar et ego publicari faciemus et hic et Rhagusij.
Ad Rhagusium scribemus, vt Nuntium vel Consulem Ferdinandi Regis ibi permittant stare 

Kayıt Özeti

neredeyse 3 saat padişahın huzurunda beklemişlerdi ve kendilerinden önce hiçbir elçi bu kadar uzun süre bu şerefe nail olmamıştı. Çavuşlar ve sairleri eşliğinde kalabalık bir grup olarak evlerine yollandılar.
Dikkate değer olan bir şey varsa,o  da elçilerin hitaplarından ne yüce padişaha ne de kendilere kaç defa daha fazla konuşmak isteyip istemediklerini soran İbrahim Paşa’ya hakaretamiz bir şey çıkmamış olmasıdır.
Yukarıda zikredilen müzakereler böylece hüsnüniyetle ve ihtimamla derhal yazıya geçirildi ve İbrahim Paşa ile onun emriyle Yunus Bey bu sözleri sarf etmiş oldu. Salonda onlardan başka sadece padişah, üç paşa [vezir] ve iki kraliyet elçisi vardı. Haziranın 24'ünde öğle üzeri İbrahim Paşa'nın yanına çağrıldılar ki, gittiklerinde Alvise Gritti'yi de orada buldular, hep beraber oturdular.
İbrahim Paşa insanların çeşit çeşit olduğunu, daha önce Ferdinand Kral adına Bâb- ı Sa’adet’e gelen altı elçinin şimdi elde edileni kazanmayı beceremediklerini, zira bu son gelen elçiler gibi doğru söz söyleme inayetine sahip olmadıklarını söyledi.   
Bundan sonra o elçilerin fiyaskolarının devamında gelen şerlerden, savaşların verdiği rahatsızlıklardan bahsetti ki, şayet elçiler kendilerine verilen emirlere uygun konuşmuş olsalar bu muharebelerin vuku bulmasını engelleyebilirlerdi. Ancak Drava’ya geldiklerinde önce birini, sonra öbürünü tutmuş ve dediklerinin dürüst değil hile olduğuna karar vermişti. Ardından da olan olmuştu.
Bunlara cevap olarak kraliyet elçileri bahsi geçen mevzudan haberdar olmadıklarından ve cevap verme salahiyetini de haiz olmadığından hiçbir şey demediler.
İbrahim Paşa, kraliyet elçilerinin yüce padişah gözünde iltifata sahip olduklarını, zira tavsiyeleri uymayı biliyorlardı.
Böylece efendileri Ferdinand Kral’a hayırlı haberler ulaştıracaklardı; zira sulhtan iyi ne olabilirdi? Ardından paşa tekrar sulhun faydalarından bahsetmeye başladı ve bu konuşma elçiler gına getirene kadar [ad nauseam] devam etti.
 
Akabinde somut mevzulardan konuşmaya başladı ve kraliyet elçilerine “Sulh istediğiniz kadar uzun sürecektir ve siz ihlal etmediğiniz sürece kavi olacaktır; ihtimama eyleyesiz” dedi. İbrahim Paşa: "Bu barışı Padişah ve ben hem burada hem de Ragusa'da halka duyuracağız. Ragusa'ya yazacağız ki Kral Ferdinand'ın habercileri ya da konsolosları orada kalabilirler, girip çıkabilirler, konaklayabilirler. Mektuplar ya da sair şeyleri Bab- ı Saadet'e yollayabilirler [ s. 41 ]

Kaynak Bilgisi
Antal Gevay., Urkunden und Actenstucke zur Geschichte der Verhaltnisse zwischen Oesterreich, Ungern und der Pforte im XVI. und XVII. Jahrhunderte, Wien, (1840 [1838]-42).