Habsburg elçileri Hieronymus de Zara ve Cornelius Duplicius Schepper'in 1533 tarihli nihai raporu / sefaretname. (33. sayfa)
Lâtince.
35
Postea Tmbraliimus coimersus ad Corneliam, Tu inqiiit eras uidebis magnum Cœsarem et bene tibi placebit, Respondit Cornelius,Se multa de Maiestatis ipsius egregia forma audiuisse, et gratissimum sibi futurum Maiestatem ipsius videre.
Subiunxit Imbrahymus ad Cornelium, de Ceremonijs exbibendis crede Hieronymo, patri tuo assumpto, Nam ipse diutius hic fuit, Nihilominus et tu facile deuenies bonus Aulicus , si hic diutius maneres, Nam tu quidem es luuenis, sed tarnen habes bonum cerebrum, Et bene faciunt principes tales homines mittendo.
Rogauerunt postea Oratores Regij, vt liceret ipsis Capitula pacis in particulari in ordinem redigere, et capitulationem spetialem de omnibus condi- tionibus pacis faceré,
Respondit, id minime factum iri. Quia sicut vos habetis morem vestrum, ita nos inquit habemus nostrum, Sed magnus Cœsar scribet ad Ferdinandum, ea, quœ prius sunt dicta, et eas literas includet intra Bursam vnam et postea ' sigillabit eandem, et vobis eam consignabit,ita est modus noster.
Similiter inquit Magnus Cesar scribet ad Carolum Caesarem responsiuas ad suas.
Hoc die antequam Oratores Regij irent ad Bassam, portata sunt eis Muñera nomine magni Cesaris, more Thurcarum et in vestibus Thurcicis lussi sunt ire ad Imbrahimum Bassam quod et fecerunt.
,
Hoc eodem die postquam redijssent à domo Bassae acceperunt literas de data decimae tertiae Maij per viam Rhagusi à Regia Maiestate.
XXIII Oratores Regij expectantes, vt uocarentur ad portam foelicem,
lussi sunt circa horam octauam et mediam se parare, Venit ad deducendum
eos Saws Bassa nomine Hiaraly Husseinbegh, vir notabilis et egregius, Ha-
bens in comitatu circiter centum et quinquaginta équités optime uestitos, auro
et sericis. Cum quo profecti ad praefatam portam foelicem, vsique ceremonijs
solitis peruenerunt tandem ad ipsos Bassas, His salutatis posiiisque duabus ,
sedibus ex opposito Bassarum, pransi sunt cum illis more solito.
Inter prandendum Imbrahimus Bassa ualde humaniter ipsos inuitauit vt essent laeti, dicens in gratiam ipsorum Oratorum commedere, alias omnino abstenturum fuisse à cibo. Et ad Cornelium conuersus, Tu inquit, es uerecundus et cogitas, Respondit Cornelius, Nihil magis decere luuenes quam verecundiam. Hoc illis placuit, Nam uehementer talibus dictis mouentur. Bibente Imbrahimo Bassa expectabant Caeteri et sic per ordinem bibitum
[ s. 35 ] Ardından İbrahim Cornelius’a döndü ve “Sen yarın yüce padişahın huzuruna çıkacaksın, hayırlı olsun ” dedi. Cornelius da cevaben Hazretlerinin heybetiyle ilgili çok şey duyduğunu ve kendisini görmek için sabırsızlandığını söyledi.
İbrahim Paşa Cornelius’a “İktiza iden hürmeti babalığın Hieronymus’tan işittiğin vechile göster; zira kendisi burada uzun süre kalmıştır. Yine de sen de uzun süre burada konaklarsan divanca hoş karşılanan kimesne olursun, zira genç olmana rağmen akıllısın. Hükümdarlar senin gibi adamları ilçi göndererek hayırlısını ederler. ”
Ardından krallık elçileri sulh şartlarını belli bir düzene koyup hususi bir ahdname yapıp yapamayacaklarını sordular.
Paşa bunun pek mümkün olmadığını söyledi: “Zira nasıl sizin kendiniz ait kavaidiniz varsa, bizim de adetimiz böyledir. Yüce padişah Ferdinand’a önceden konuştuğumuz hususlarla ilgili yazacak ve mektupları bir keseye koyup temhir edecek, alen-nihaye size emanet edecek. Bizde adet böyledir.
Keza yüce Padişah Kayzer Karl’a da aynı vechile cevaplarını yazacaktır.”
O gün krallık elçileri Paşa’nın yanına gitmeden önce yüce padişah adına kendilerine hediyeler getirilmişti. Türklerde mutat olduğu üzere üzerlerinde Türk kaftanlarıyla İbrahim Paşa’ya varmaları buyrulmuştu, öyle yapmışlardı.
Aynı gün Paşa’nın evinden döndükten sonra Majesteleri Kral’dan Dubrovnik üzerinden gelmiş olan 13 Mayıs tarihli mektubu aldılar.
23 [Haziran] – Krallık elçileri Divan’a [portam faelicem] çağrılmayı beklerlerken saat dokuz buçuk gibi hazırlanmaları emredildi. Asil bir adam olan Çavuşbaşı Yaralı[Hiaraly] Hüseyin Beğ yanında 150 kadar ipekli simli şık koşumlu at ile elçileri almaya geldi. Elçiler mezkûr divana vardıktan sonra mutad merasim ile Paşaların yanına geçtiler. Paşaları selamdan sonra karşılarına geçip iki iskemlenin üzerine oturdular ve kaide üzere onlarla birlikte yemeklerini yediler.
Yemek esnasında İbrahim Paşa nazikçe müsterih olmalarını söyledi; kendisi elçilerin hürmetine yemeğe oturmaktaydı, yoksa hiçbir şey yemeye niyeti yoktu. Ardından Cornelius’a döndü ve “seni çekingen ve düşünceli gördüm” dedi. Cornelius cevapladı: “Gençlere çekingenlikten başkası yakışmaz.” Cevap hoşlarına gitti, zira oturdukları yerde kımıldandılar.
İbrahim Paşa içerken diğerleri bekliyorlardı [ s. 35 ]