Kaynak Türü
Elçi Raporu
Cilt No /Belge No
6/1
Kayıt Tarihi
Haber Tarihi
Kayıtta Adı Geçen Yer İsimleri
Kayıt İçeriği

Habsburg elçileri Hieronymus de Zara ve Cornelius Duplicius Schepper'in 1533 tarihli nihai raporu / sefaretname. (22. sayfa)

Doğrudan İlgili Diğer Kayıtlar
Özel Not

Latince

Kaydın Metni

24
Erat inquit officium Imperatoris Karoli pacare bellum inter fratrem suum
et loannem regem, et media pacis imienire, presertim cum semper idem Joannes
Rex se obtulerit staturum determinationi Papae , et ipsius Caroli Caesaris ,
et non tantum indulgere fraterno affectui, Nunc vero quia id non fecit Karolus,
nos hic faciemus. Respondimus ergo oratoribus illis ad regnum Hungariae
ius esse nostrum. Et regem Ludouicum à Ferdinando decipiendum fuisse ,
si Ferdinandus prior mortuus fuisset , Quia lune Austriam occupasset Carolus,
et non Ludouicus. Fieri autem potuisse ut si in lecto mortuus fuisset Ludouicus,
ius aliquod fuisset Ferdinando regi in Hungariam. Nunc vero quura
bis regnum illud ceperimus armis , bis sederimus in sede regali. Bis Budam
ceperimus , regnum illud nostrum esse.
Et sic inquit Imbrabimus dimisi oratores Regis Ferdinandi cum responso
Quod quando nobis uideretur, nos uenturos ad limites nostros Hungariae regni
nostri, et si quis uellet ad illud regnum, aliquod ius pretendere, ueniret, et
conferret ius suum cum nostro.
Igitur quum audiremus Carolum Cesarem nobis minari bellum , noluimus
exspectare, sed nitro accessimus, uisuri si in regnum nostrum Hungariae
ueniret Quumque ad Nyssam uenissemus, uenere duo nuncij à rege Ferdinando,
petentes pacem nomine Ferdinandi. Nos dedimus illis pacem, qnia
pacem damus omnibus petentibus, et quçsiuimus an pacem uellent pro Rarolo
Imperatore, et an ad eam literas haberent. Responderunt se de Rarolo
nihil scire quia non fuisset apud dominum eorum Ferdinandum. Sic progressi
sumus cum exercitu. Quumque quçrerent quo iremus? diximus nos ire ad
querendum Caesarem Rarolum ubicumque esset, habere enim nos deo gratia
commeatumet per terras Ferdinandi cum quo pacem haberemus transituros
sine damno illis inferendo. Demum transito Drauo dixerunt se literas habere
à Carolo Caesare. Quo audito Caesar magnus est indignatus et dixit. Mentiuntur.
Quur prius non dixerunt, Yolunt nos decipere, progrediamur ergo et
uideamus eos dixit. Sed si eas literas prius dédissent omnino inquit soluissemus
exercitum et redijssemus.
Venimus ergo inquit et(adHieronymum conuersus) fratri tuo Nikolitz reddidimus
castrum suum, et alij prestiterunt nobis fìdelitatem. Et stetimus pro
libito nostro.in regno nostro Hungariç, et nonuidimus aliquem qui nobis fecerit
resistentiam. Neque quicquam audiuimus de Karolo Caesare. et quando uisum
fuit nobis, redijmus huc et nunc hic sumus. Haec ideo dico ego inquit Imbrahimus
bassa ut intelligatis qualiter res processit Neque hoc sine causa dico.

Kayıt Özeti

[s. 24] Kayzer Karl’ın görevi kardeşi ile Yanoş Kral arasındaki savaşı yatıştırmak ve sulha giden yolu bulmaktı; özellikle de Kral Yanoş her daim Papa’ya ve Kayzer Karl’a kendi adamayı ve bir kardeş sayılmayı önermişken. Ancak Karl bunu yapmadığından biz yaptık. Bu yüzden o elçilere Macaristan Krallığı’nın bizim hakkımız olduğunu söyledik. Ayrıca Kral Layoş Ferdinand tarafından kandırılmıştı; eğer Ferdinand daha önce olmuş olsaydı Avusturya’yı Karl devralacaktı, Layoş değil. Ancak yine de şöyle olabilirdi ki, eğer Layoş yatağında ölmüş olsaydı, Ferdinand Kral Macaristan’dan hak iddia edebilirdi. Ancak biz bu krallığı iki defa kılıcımızla fethettiğimizden, iki defa başkente girip oturduğumuzdan ve iki defa Budin’i aldığımızdan ötürü bu krallık bize aittir.”
İbrahim konuşmaya devam etti: “Böylece Kral Ferdinand’ın elçilerini ‘zamanı geldiğinde Krallığımız olan Macaristan serhaddine gideceğiz ve eğer bu krallık üzerinde herhangi bir hakkı iddia eden varsa çıksın gelsin ve hakkını bizimkiyle sınasın’ cevabıyla birlikte yolladım.
Bu yüzden Kayzer Karl’ın bize savaş açma tehditleri savurduğunu duyunca yerimizde duramadık ve acaba Krallığımız Macaristan’a gelecek mi diye merakla ileri atıldık. Niş’e geldiğimizde Kral Ferdinand’dan iki elçi geldi ve Ferdinand adına sulh talep ettiler. Kendilerine sulh bahşettik zira rica eden herkesle sulh ederdik. Ayrıca Kayzer Karl için de sulh isteyip istemediklerini ve yanlarında bu minvalde mektup olup olmadığını da sorduk. Karl ile ilgili bir şey bilmediklerini zira efendileri Ferdinand’ın yanında bulunmadığını söylediler. Bu yüzden ordumuzla ilerledik. Nereye yürüdüğümüzü sorduklarında ‘her neredeyse Kayzer Karl’ı orada bulmaya gidiyoruz. Tanrı’nın izniyle erzağımız var ve sulh üzere olduğumuz Ferdinand’ın topraklarından hiçbir ziyana sebep olmadan geçeceğiz’ dedik. Drava’yı geçince Kayzer Karl’dan mektupları olduğunu söylediler. Yüce padişah bunu duyunca öfkelendi ve şöyle dedi: Yalan söylüyorlardı. Neden daha önce söylememişlerdi! Bizi kandırmak istiyorlardı; bu yüzden devam edelim de görelim. Ancak, bu mektupları daha önce vermiş olsalardı orduyu tümüyle terhis edip geri dönerdik.”
“Böylece geldik” dedi [İbrahim Paşa] ve Hieronymus’a döndü “ve kardeşin Nikolitz’e kalesini geri verdik ve diğerleri bize sadakatlerini sundu. Keyfimizce Krallığımız Macaristan’da kaim olduk ve bize mukavemet eden kimse manzurumuz olmadı. Kayzer Karl’dan da hiçbir şey işitmedik. Gerekli görünce geri mürur ettik ve el-an buradayız. Bunları size söylüyorum”, diye devam etti İbrahim Paşa, “ ki vukuat nasıl cereyan etti anlayasız. Hiçbir şeyi fuzuli anlatmıyorum.” [ s. 24 ]

Kaynak Bilgisi
Antal Gevay., Urkunden und Actenstucke zur Geschichte der Verhaltnisse zwischen Oesterreich, Ungern und der Pforte im XVI. und XVII. Jahrhunderte, Wien, (1840 [1838]-42).