Habsburg elçileri Nikolaus Jurisic ve Joseph von Lamberg'in 1530 tarihli İstanbul yolculuklarını anlattıkları nihai rapor. (3. sayfa)
Lâtince.
que postea grandi pecuniarum summa mulctauerit aut vendiderit, et denique ea quae
maiores vestri pro animabus suis deo dicarunt, demolitus sit, Reliquias sanctorum
conspurcauerit. Regem quoque Frantiae dolose in manus et vincula sua redegerit, atque
ab ipso etiam pecuniam non paruam extorserit, propriosque sibi filios denuo vendiderit.
Ecquid hoc humanum est? aut fieri poterit, vt haec tam atrocia tamque acerba
mentibus illorum vnquam possint excidere? Idque sibi non paruo inditio esse, quod
Pontifex ad ipsum Ibraim literas miserit, quibus banc suani necessitatem et Cesari et
Ibraimo fideliter et ex animo conquestus est, Et idipsum etiam nuperrime fccerit Rex
Frantiae per Nunlium cum quo sibi arma quidam pro ipsius Régis persona fabrefacta
misisset, Subinferens, quod Legati nequáquam in animum suum inducerent haec tarn
crudeliter et inhumaniter acta à quibus ipsi etiam Turci abstinerent bono fine lerminari
posse, Seque vicisse Ludouicum Hungariae Regem sed Gsesaris suamque etiam mentem
fuisse, vt si Rex viuus in manus Cesaris denenisset, nullo eum pacto mulctari aut pecunia
redimi, sed potius vt Regem liberum dimitti debere, Eoque intellecto quod
vxor eius Regina Maria Budae esset, vndiquaque fuisse dispositum, ne quis ad vrbem
accederei, sed omnia Castra et tentoria extra illam ponerentur, ipsaque tamquam Regina
nihil penitus turbaretur aut impeteretur ac in Sede sua Regia maneret, Et in eo
humaniter ac non vt Rex ille Hispaniarum faceré solet, actum esse ait suumque deinde
sermonem pluribus verbis ignominiosis et per scommata prosecutus ad eosdem Nuntios
conuersus ait. En Regem vestrum Ferdinandum quem vos magna laude euehitis, quomodo
lohannem Habardanecz lohanni regi (sic enim lohannem Scepusiensem nominabat)
miserit trucidandum. Haec tam crudelia et inhumana facta deus impunita non relinquet.
Legati vero ab eodemlbraimo scire cupientes, quidnam Maiestas Regia lohanni
Habardanecz commisisset in lohannem Scepusiensem agendum, ab eo in responsis acceperunt.
lohannem Habardanecz Budam venisse et dixisse. Se pro bono ipsius lohannis
Scepusiensis adesse, et habere, quod secreto illi communicaret, eoque audito
sibi statim ad lohannem aditu facto literas regias Scepusiensi per Habardanecz exhibitas
esse, Interea vero quod Johannes literas legeret lohannem Habardanecz aliquid ex
mantica extrahere conatum, non lamen educere poluisse, Deoque forsan malum hoc
prohibente et caniculo quodam lohanni Scepusiensi adiacente et murmurante lohannem
circumspicere cepisse, curnam canis murmuraret, eoque acto lohannem Habardanecz
manum repressisse, lohannem vero Scepusiensem lectionem lilerarum continuasse, et
oculis supra literas in lohannem Habardanecz affixis, vidisse, quod Habardanecz cultrum
in manu contrectaret, et tamen illius copiam habere non posset, Scepusiensem
arrepto pugione lohannem Habardanecz à se retrusisse et percussisse, eunique postea
captum dixisse, quod donis à Maiestate regia illectus esset vt lohannem confoderet. Quibus
auditis Legati rogarunt Ibraimum vt contra Maiestatem Coesaream et Regiam loquentibus
tam facilem non haberet fidem, Cum certum sit, quemuis hostem nihil
boni de aduersario suo loqui, ipseque Scepusiensis non in hoc tantum maledixerit,
verum et antea sopissimo varijs criminationibus eam affecerit, atque etiam literis nomme
Maiestatis regiae editis et sigillatis et per ipsum lohannem falsificatis tam ante quam post
[s. 76] ardından hürriyetine büyük değer biçip satmışken ve alennihaye atalarınızın bütün kalpleriyle Tanrı’ya adadıkları şeyi yok etmiş ve kutsal emanetleri lekelemişken, sulhun daim olması nasıl mümkün olsun? Fransa Kralı’nı zincire vurmuş, büyük bir meblağ parasına el koymuş ve yakınlarıyla evlatlarının özgürlüğünü kendisine satmışken nasıl sulh olabilir? Bu nasıl insanlıktır? Böyle acı ve elim hadiseler insanın aklından hiç çıkabilir mi? Bu mevzuu çok iyi biliyordu, zira Papa İbrahim’in kendisine mektup yollamış ve ahvalinden hem padişaha hem de İbrahim’e yakınmıştı. Keza Fransa Kralı da çok yakın zamanda bir elçiyi [nuntius] kralın kendi şahsı için yapılmış bir silahla birlikte buraya yollamıştı. Fransa Kralı, [Habsburg] elçilerin[in] Türklerin bile böyle vahşi ve insafsız davranışlardan kaçınmışken bu işin hayırlı sonla bitebileceğini akıllarından geçirmemeleri gerektiğini ima ediyordu. İbrahim Paşa Macaristan Kralı Layoş’u mağlup etmişti, ancak hem kendisinin hem de padişahın niyeti kralın canlı olarak ele geçirilip padişaha teslim edilmesiydi. Şayet bu mümkün olsaydı padişah hiçbir şekilde kralı para vermeye ya da özgürlüğünü satın almaya icbar etmeyecekti; özgür bir kral olarak salıverilmesini yeğliyordu. Ayrıca, kralın karısı Kraliçe Maria’nın Budin’de olduğu anlaşıldığında kimsenin şehre girmemesi emredildi. Bütün tahkimatlar ve çadırlar şehrin dışında kuruldu. Bir kraliçe olması hasebiyle rahatsızlık verilip ısrarla çıkmaya zorlanmayacak, Kraliyet İkametgâhında kalacaktı; zira [padişah] mutad üzere insanca davrandı, İspanya Kralı [Şarlken] gibi değil.[İbrahim Paşa] pek çok aşağılayıcı ve alaycı ifadelerle dolu bir konuşmanın ardından elçilere döndü: Bakın nasıl da o kadar övdüğünüz kralınız Ferdinand, Yanoş Kral’ı (Janos Szapolyai’yi böyle adlandırıyordu) öldürtmek için Janos Hoberdanecz’i [Yanoş Hoberdaneç] yolladı.Böyle zalim ve insafsız hareketleri Tanrı cezasız bırakmaz. Elçiler, Majesteleri Kralın [Ferdinand] Yanoş Zapolya’yı öldürtmek için Janos Hoberdanecz’i yollamaktan ne kast ettiğini İbrahim’den öğrenmek istediklerinde şu cevabı aldılar: Janos Hoberdanecz Budin’e gidip demişti ki Yanoş Zapolya’nın selameti adına orada bulunuyordu ve kendisine bahsetmesi gereken gizli mevzular bulunmaktaydı. Bunun üzerine derhal Yanoş’un huzuruna kabul edilmişti ve kralın [Ferdinand] mektuplarını Zapolya’ya göstermişti. Yanoş [Zapolya] mektupları okurken Janos Hoberdanecz çantasından [mantica/ermel (Alm.)] bir şey çıkarmaya çalışıp becerememişti. Tanrı böyle bir kötülüğe müsaade etmediğinden Yanoş Zapolya’nın yakınlarında bulunan bir köpek hırlayarak Janos’a bakmaya başlamıştı. Köpeğin hırlamasını fark eden Janos Hoberdanecz elini geri çantaya sokmuş. Yanoş Zapolya mektuplarını okumaya devam eder ve gözleri mektupların üzerinden Janos Hoberdanecz’e kitlenmişken fark etmiş ki, Hoberdanecz bıçağı eline doğru çekiyormuş. Bıçağı elinden almaya fırsatı olmadığını anlayınca Zapolya aniden sıçrayarak Janos Hoberdanecz’i itip vurmuş; ele geçtikten sonra [Hoberdanecz] demiş ki, Majesteleri Kral [Ferdinand] tarafından mal vaadiyle ayartılıp Yanoş’u öldürmeye yollanmıştı. Bunları duydukta sonra elçiler İbrahim Paşa’dan Majesteleri Kayzer ve Kral aleyhine konuşanlara bu kadar kolay itibar etmemesini rica ettiler. Zira şurası kesindi ki, hiçbir düşman rakibini iyi anmazdı. Zapolya da sadece aleyhe konuşmakla, asılsız pek çok suçlamalar itham etmekle kalmaz, bir de Majesteleri Kral [Ferdinand] adına düzenlenip mühürlenmiş mektupları hem Türkler Macaristan’a gelmeden önce hem de geldikten sonra [ s. 76 ]