Kaynak Türü
YAZIŞMA
Cilt No /Belge No
07/0006
Kayıt Konusu
Kayıt Tarihi
Haberin Kaynağının Adı
Giacomo Contarini
Haberi Alanın Adı
Leornardo Loredan
Haberi Alanın Niteliği
Venedik Dükası
Haberin Geliş Biçimi
Mektup
Haberin Ulaştığı Yer
Venedik
Kayıtta Adı Geçen Yer İsimleri
Kayıt İçeriği

Venedik vatandaşı Giacomo Contarini'nin Venedik Docu Leonardo Loredan'a yazdığı 37 sayfalık mektubun II. Bayezid'ın sağlığı hakkında söylentiler; yaptırdığı camii; Venedikli mahkumlar hakkında olan kısmıdır.

Özel Not

Çeviri de eksikler var, kontrol edilmeli.
Bostancı Paşa'dan kasıt İskender Paşa olmalı.

Kaydın Metni

De la valitudine del signor al presente et suoi eserciti.
A dì primo agosto proximo passato, che fu el partir mio da Constantinopoli, principe serenissimo, quel signor si atrovava de lì, sano per la sua etade, et ben conditionato de la persona, licet che ’l mostri in fiera al quanto pallido, tendente al zallo. Il qualle, circha al viver suo, non manza salvo una sol volta al zorno, vivendo regulatamente assai; quantunque pur si dicha el bevi del vino, et faci qualche straviza anchora, et che per zorni 40, che principiorono a questo zugno proximo passato, el dicto signor, contra el suo solito, stesse che non fu veduto da persona alchuna, et si dicesse esser amalato. La qual cossa processe che, atrovandossi lui a quei principij andato a la oratione in la sua moschea, parse che da un balchone li fosse butata una supplicatione, per la qualle si disse era narato, chomo Mostafà bassà era grandissimo manzador, et usava forzi et violentie assai, sencia veruna justicia. Per il che, vista quella dicto signor, et facta lezer, inmediatamente si levò da la oration sua et andò a chorte, nè da indi ananci fu più visto per el dito spatio de zorni 40, nè tene Porta mai; in modo che per il vulgo da principio si diceva la cason esser de l’abscentia sua, perchè la colora gli passasse, et non si haver ad volger contra dicto Mostafà bassà. Ma continuando quella, fu dicto esser amalato, et da poi morto; tal che tuti marchadanti, sì christiani chomo turchi et di ogni altra seta, inconminciarono a nasconder tute soe marchantie, et altre robe; et li figliuoli proprij del signor si mossero da le loro sedie: degli qualli uno vene con una fusta fino a la fiumera de Michaliza, et inteso non esser sucesso altro, se ne ritornò adrieto. Perchè fu fatto intender al dicto signor, per uno de’ suoi più secreti, che non si mostrando, la terra tuta andarebe a sacho. El qual sì presto si dimostrò publichamente, et andò a la sua moschea facta da novo, dove che tuto il popullo gli andò contra, grandi et picoli, cridando; Laudato Idio che ti habiamo veduto. Et facta che hebe la sua oratione se ne ritornò a chasa. Et al presente, chomo io ho ditto, principe serenissimo, lui sta bene, et tien Porta, secondo il suo solito, zorni 4 in septimana, zoè sabato, domenicha, luni et marti. Et a la caza se ne va spesse volte, a presso a la bocha de Mare Mazore sopra la Natolia, et sopra la Gretia anchora; exercitando la sua persona, con l’archo maximamente, a tute salvadesine che lui truova. Va etiam dio al seraglio de le done, et a la sua moschea facta da novo; la qual si dice che quando egli incominciò a fabricharla, pregava Idio che gli donasse gratia di compirla, sì che ’l potesse far la sua oratione in quella, che lui prenderebe impresa contra christiani. Et a questo mazo proximo passato, che fu compita, gli fece la sua prima oratione. Per la qualle si judicava alora el ditto signor dovesse far ellemoxine infinite, liberar presonieri, et altre belle cosse assai degne di memoria, chomo in tale exigentia sogliono costumar. Et tandem liberò solo disdoto presonieri, i qualli erano stati amaldari, et zà forsi anni vinti incarcerati; fece amazar a presso numero grandissimo de animali per far le sue ellemoxine. Et s’intesse che, per il mal governo di coloro che hebeno tal chargo, che poi ch’è amazati quelli, per haverli posti tuto l’uno sopra l’altro, maxime che alora era il tempo caldo, tuti si vastarono, in modo che ellemoxina alchuna quasi non fu facta; cossa che molto dispiaque al signor, et che gli fu molestissima certamente. Et in quel tempo fu facto intender, per mostanzì bassì, al nostro baylo, che la sason sarebe di far che gli bassà cerchassino dal signor, che missier Marcho Orio et compagni fussino liberati de la carcere; cossa che non hebe locho alchuno. Va oltra di questo el prefacto signor al suo seraglio, nel qualle si atrova haver dui nostri zentilhomeni, l’uno da cha’ Ferro e l’altro da cha’ Diedo. Il qual da cha’ Ferro era molto amato dal signor, et, per quanto si divulga, li ha posto assaissimo male impresion ne l’animo, a dano et jactura di questo excellentissimo stato; et si diceva certo, che ’l dicto doveva ussir capicì bassì, che hè officio molto honorato, nè par che sia seguito, anci non più si parla di luj. El Diedo veramente hè ussito fora con pochissima riputatione, salariato ad aspri 15 al zorno, che mancho quasi non si costuma a dar a un homo.

Kayıt Özeti

Padişah'ın ve askerlerinin şu anki kuvvetleri hakkında.
İstanbul'dan geçtiğimiz Ağustos'un 1'inde ayrıldığımda, Padişah payitahtta bulunuyordu. Padişah yaşına göre sağlıklı ancak sarıya çalan bir solgunluğu var. Kendisi uzun yaşamını hayatı boyunca sabah dışında başka öğün yememesine borçlu ancak gene de şarap içtiği söyleniyor. Geçtiğimiz haziran ayından beri, 40 gündür, alışılanın aksine kimse Padişahı görmemiş ve hasta olduğu söyleniyor. Olaylar şu şekilde gelişti, Camii'deki cuma namazına sarayın ileri gelenleri ile katıldı. Ve burada kendisine bir arz iletildi; bu arzda Mustafa Paşa'nın ne kadar açgözlü? olduğunu, adalet duygusundan yoksun olup yoğun şiddet ve güç kullandığı bahsediliyordu. Bu arzı gören ve okuyan Padişah hemen camiden çıktı ve 40 gündür görülmediği divan-ı hümayun'a gitti....Bu şekilde devam ederek, onun hasta olduğunu hatta vefat ettiğini söylediler,öyle ki tüm türk, hristıyan ve diğer milletlere mensup tüccarlar tüm mallarını gizlemeye başladılar. Padişahın oğulları sancaklarından hareket ettiler, bir tanesi tekne ile Michaliza? nehrinin sonuna gelmiş, diğerinin geçmesine izin vermeyecek, geriye de dönmeyecek. Eğer Padişah görülmezse, tüm ülke kaosa sürüklenecekti. Padişahın hemen halk karşısına çıkması gerekti, o da camii'ye gidip halkın karşısına çıktı, halk da onu görüp, onu bağırarak övdü. Cuma namazı sonrası saraya döndü. Şu an kendisinin sağlığı iyi, haftanın dört günü, cumartesi, pazar, pazartesi, salı, divana alışıgeldiği üzere iştirak ediyor.Karadeniz'in boğaza bağlandığı yerlerde her iyi yakada da pek çok kez avlanmaya gitti... Ayrıca kadınların sarayına ve yeni yaptırdığı camiiye de gitti. Deniyor ki bu camiiyi yaptırmaya başladığında, Tanrı'ya ona burayı tamamlamak için güç versin diye yalvarmış ki o burada namazını kılabilsin ve hrıstiyanlara karşı savaş açsın. Geçtiğimiz Mayıs ayında camii bitti ve ilk namaz kılındı. Onu eleştirenlere karşılık, Sultan sonsuz nafaka verdi, mahkumları serbest bıraktı ve pek çok hatırlanmaya değer iyilikler yaptı.Sonunda sadece zaten az yıl hüküm giymiş ve hasta olan mahkumları serbest bıraktı; gene nafaka niyetine pek çok hayvan kurban edildi. Baştakilerin kötü yönetimi ve birbirlerini geçebilmek için pek çok [hayvanı] kurban etmeleri ve kurbanların sıcak hava nedeniyle mahvolması ve böylece halka verilen nafakanın bozulması padişahı çok mutsuz etti ve onun için büyük sıkıntı oldu. Aynı dönemde duyduk ki Bostancı paşa, balyos [Andrea Foscolo] Marco Orio ve arkadaşlarının serbest kalması ve başka yere gönderilmemeleri için ...? Padişahın sarayında biri Ferro diğeri ise Diedo hanesinden olmak üzere iki vatandaşımız bulunmaktadır. Ferro hanesinden olan vatandaşımız Padişah tarafından çok sevilmektedir, anlatıldığına göre devletimizin zararına oldukça kötü bir etki bıraktı. Deniliyor ki kendisi kapıcı paşa olacak ki bu çok onurlu bir görevdir, bu konuda daha fazla konuşmayacağım. Diedo ise 15 kuruş akçe yevmiye ile, oldukça düşük itibarla çıktı.

Kaynak Bilgisi
M. Sanuto, I Diarii di Marino Sanuto, Forni Editore, Bologna, (1969).