Kaynak Türü
Elçi Raporu
Cilt No /Belge No
8/2
Kayıt Tarihi
Haber Tarihi
Kayıtta Adı Geçen Yer İsimleri
Kayıt İçeriği

Habsburg elçisi Franz Sprinzenstein'ın nihai raporundan kesitler.

Özel Not

Lâtince.

Kaydın Metni

Tum Ule non ego, inquit, ex me ipso hoc uobis dixi sed iussu ac nomine Cesaris, cui mirum uidetur, Regem Ferdinandum suam terram appellare illam, quam ipse Cesar ex gratia et volúntate Dei, Bello captam suam esse Arbitratur, Immo idem Cesar non intelligit quo Iure Rex Ferdinandus Vngariam suam esse existimet, Ad ea respondens dixi, Si crederem Cesarem aut Illustrem Dominationem vestram lus Serenissimi Régis mei quod in Vngariam habet ignorare, libenter que scirem explicarem, Verum cum hec toties disputationibus reuoluta et cognita fuerint, eorum repetitio ac Mentio superflua ac inutilis uidetur, Nam proculdubio tam Cesar quam vestra Illustris Dominatio sepe intellexerunt Serenissimum Regem meum filiam Régis Ladislai in vxorem hoc pacto et conditione duxisse, ut (Rege Ludouico sine liberis Decedente) ipse in Regni Vngarie Imperium succederet. Tum Ayas hoc bene, inquit, stauet si Rex Ludouicus sua Naturali morte Domi Defunctus esset. Verum cum a Cesare victus et interfectus Regnumque captum fuerit, Regem vestrum lus suum Amisisse arbitramur. Ego respondí Maiestatem Vestram lus quidem suum non Amisisse , sed partem Regni (ob solum respectum et intuitu Cesaris pro maiori conseruatione pacis et publice tranquilitatis) non tenere. Quam partem cum gratia et volúntate Cesaris Maiestatem vestram recuperaturam sperarem, quia ut rationabile, ita etiam verissimile esset , quod tandem Cesar (cognita constanti fide ac probitate Maiestatis Vestre et comperta Comitis Scepusiensis Nequilia) ex sua prudentia sibi conuenientius et gloriosius fore iudicabit , ut optimum Regem ac obsequentissimum filium, qui nunquam datam fidem fregit, Regnum Vngarie possidere permittat, quam Scepusiensem, qui raro aut nunquam fidem seruauit, et famam perniciose uiuendo perdidit, Quem si Cesar et sua Illustris Dominatio ila ut ego cognoscerent, illum non diu in Vita, nedum in Regno (eiusdem Cesaris permissione) fore permansurum. Tum Ayas Ule, inquit, lohannes Seruus Cesaris est et potest pro nutu castigari. Ego respondí Seruum quidem esse posse, sed Inobedièntem ac Rebellem,

Kayıt Özeti

Ben değil, o [Ayas Paşa], söze girdi ve "Neden Kral Ferdinand, Padişah'ın kılıçla ve Tanrı'nın iradesi ve inayetiyle elde ettiği toprakları kendisinin addetmektedir; Padişah keza hangi hakla Kral Ferdinand'ın Macaristan'ı kendisini addettiğini de anlayamamaktadır" dedi. Bunlara cevaben dedim ki: "Eğer KRal Ferdinand'ın hangi hakla bu iddiada bulunduğunu bilmiyorsanız seve seve anlatabilirim: Haşmetlü Kralım [Ferdinand], Kral Ladislav’ın kızıyla evlenmiş ve şu şartı taleb etmişti ki eğer Kral Layoş çocuksuz vefat edecek olursa kendisi Macaristan krallığında ardıl olacaktı." Ayas’ın cevabı: Eğer doğal yoldan Kral Layoş ölmüş olsa bu durum söz konusu olabilirdi. Ancak Padişah tarafından mağlub ve maktul edildi ve krallığını kaybetti. Bu sebeple kralınızın hakkını yitirdiğini düşünmekteyiz. Ben cevapladım: Bunun Siz Majestelerinin bu hakkı kaybetmediği, ancak Krallığın bir kısmını elinde tutmuyor olduğunuzu gösterdiğini söyledim. Ayrıca bu kısmı da Padişah Hazretleri’nin inayeti ve iradesiyle de geri kazanacağınızı ümit ettiğimi söyledim, zira Padişah’ın sağduyusu gereği yapılmış sulha vefa eden oğluna[Ferdinand’a] Macaristan Krallığı’nı idare hakkı tanımasının, hiçbir ahde vefa etmeyen Yanoş’a [Scepusiensem] tanınmasından daha şerefli ve münasip olduğu hem makul hem sahihdir. Hem eğer Padişah ve siz Zat- ı Âliniz [Ayas Paşa] bu Yanoş’u benim kadar iyi tanıyor olsaydınız, ne hayatta ne de bu krallıkta kalmasına izin verirdiniz. Sonra Ayas söze geldi: Yanoş Padişah’ın hizmetkârıdır ve gerekirse cezalandırılabilir. Ben cevapladım: Bir hizmetkar olsa da itaat bilmez ve asidir. Ve Padişah onu tanımak isterse çağırsın; eğer gelirse beni elçilik haklarımdan azad etsin ve bir dilenciye çevirip cezalandırsın. Zira eminim ki (kirli vicdanıyla) Padişah’ın yanına gelmeye cesaret etmesi mantıklı değildir. Buna Ayas Paşa’nın cevabı şu oldu: Doğru diyorsun, cezalandırılmayı hak etmektedir. Ancak doğru zamanı beklemeli, zira tilki sair hayvanat gibi her daim kolayca ele gelmez.

Kaynak Bilgisi
Antal Gevay., Urkunden und Actenstucke zur Geschichte der Verhaltnisse zwischen Oesterreich, Ungern und der Pforte im XVI. und XVII. Jahrhunderte, Wien, (1840 [1838]-42).