Hieronymus Laski’nin ikinci İstanbul seyahatına dair günlüğünden kesitler.
Lâtince.
supra annum esse , alium uero a quinqué mensibus. Dicit Ludffi Bassa. Dices
ne nobis causam , piopter quam uenerunt. Respondi , me ueritatem omnem
dictuium, neque aliquid celaturum. Et dixi unum qui supra annum uenit, uenisse
primum ad Regem Portugaliae, et deinde ad Coesarem.per quem nunctiabai
Persa. Quomodo Imperator Turcarum, sub absentia sua, quando erat
in Horossan, uenisset contra illum, et accepisset sibi Thebres, adiutoribus Regibus
Syruan, et Gylan .Et signifìcabat quomodo Imperatorem expulit, Thebresque
recuperauit, Bombardasque ademit, multos Turcos occidit sed plures
captiuauit.et agebat pro confederatione cum Portugaliae Rege et Csesare,
et optabat sibi dari pixides, et municiones: et data sunt omnia quae postulabat.
Alius uero iste ultimus, uenit declaratum quomodo Persa accepit Syruan,
et Gylan Regna, sitque in summa amicicia Geczy Bassae, et Chutben Han,
qui est maximusTartarorum Han. Dicebaïque Persam habere instructissimum
exercitum, et inuasurum ditionem Turcarum, habereque intelligentiam cum
praecipuis Turcis, qui ad eum defîciant, et cupere ut noster Caesar cum reliquis
Christianis principibus arma capiat, et a sua parte Imperatorem inuadat.
Ferebatque se cum Caesare facturum confederationem, ac perpetuum foedus
contra Turcas, ea conditione ut Caesar nostra Europa potiatur et Persa Asia.
Riserunt Bassae, et Ludffi Bassa dicit. Quamcito posuistis uobis, cum Resel-
Bassa confìnia, habuit inquit partem suam ante dies paucos, profligatus enim
est a nostris, neque potest expectare nostros. Quid est Resel Bassa, unus Begleerbeeg
Imperatoris plus potest quam ille : Existimo autem Carolum non ila
esse mente captum, ut isiis nunctijs credat. Respondi. eos máximo honore accepisse,
et tractare. Dicit RusthanBassa. Si cum illis foedus fecit Carolus, quare
cupit amiciciam Imperatoris nostri. Respondi. Nondum esse foedus factum,
neque futurum si Imperator Caesaris amiciciam , et Régis mei charam sibi habebit.
Quo in sermone dum uersamur, Imperator uocauit Bassas et me, ubi
Bassae admonuerunt me , ut modestissime loquerer.
Veni itaque ad Imperatorem circa rneridiem et exosculata eins manu,
salutaui illum nomine Regio. Ostendendo Regem nihil optare magis : quam ut
Imperator optime, et foelicissime cum tota sua domo, et curia ualeat, charas
etiam Regi meo illas inducias fuisse. et praecipue quod illum in locum filij
receperit gratissimum esse indicaui, et in signum gratitudinis ac leticiae suae
misisse aliqua muñera suae Celsitudini, desiderareque Regem ut illa beneuole
acciperet, neque rem paruam intueatur sed animum et propensionem Regis.
Qui constanter deliberauit, illum loco honorandissimi patris obseruare, omnia
Diğerinin ise 5 ay.
Lütfi Paşa: “Bize gelme sebeplerini söyleyebilir misin?”
Cevapladım: “Bütün hakikati söyleyeceğim ve hiçbir şeyi ketm etmeyeceğim. 1 yıl önce gelen aslında önce Portekiz Kralı’na, sonra da Kayzer’e gelmişti. Bu elçi aracılığıyla İran Şahı nasıl olup da Türklerin Padişahı’nın (Şah Horasan’dayken) yokluğunu fırsat bilip kendisine karşı yürüyüşe geçtiğini ve yandaşı olan Şirvan ve Gilan prensleriyle Tebriz’i ele geçirdiğini anlattı. Sonra da nasıl Padişah’ı kovduğunu, Tebriz’i geri aldığını, toplarını ele geçirdiğini, pek çok Türkü öldürüp daha çoğunu esir ettiğini anlattı. Portekiz Kralı ve Kayzer’le ittifak tesis etmeye uğraştı ve kendisine silah ve mühimmat verilmesini talep etti: İstediği her şey kendisine verildi. İkinci gelen elçi ise Şah’ın Şirvan ve Gilan prensliklerini geri alışını ve Geçi Paşa ile büyük Tatar Hanı Chuthen Han’ı kavi dost edindiğini bildirmekle görevliydi. Şah’ın çok disiplinli bir ordusu olduğunu, Türklerin topraklarını işgal edeceğini, isyana hazır Türk beyleriyle irtibatta olduğunu ve diğer Hristiyan prenslerle Kayzerimizin de silaha sarılıp bizim cenahımızdan da Padişah’a saldırımasını dilediğini söyledi. Kayzerimizin Avrupa’ya, Şah’ın kendisinin de Asya’ya hakim olması koşuluyla Kayzerle ittifak kurmayı ve Türklere karşı ebedi iş birliği öneriyordu. ”
Paşalar güldüler ve Lütfi Paşa konuştu: “… … … … Zannımca [Kayzer] Karl bu yalanlara kanıp o elçilere inanmamıştır.”
Cevapladım: “Onlara çok hürmet gösterdi ve müzakere etti.”
Rüstem Paşa: “Eğer Karl onlarla ittifak kurduysa niçün Padişah’ımızdan dostluk diler?”
Cevap verdim: “Henüz ittifak kurulmuş değildir ve şayet Padişah Kayzer’in ve Kralımın dostluğunu aziz addedip kabul ederse de kurulmayacaktır.” Biz bu konuşmaya dalmışken Padişah beni ve paşaları çağırdı ve paşalar mutedil konuşmamı tembih ettiler.
Böylece Padişah’ın huzuruna öğleye doğru çıktım ve elini öptükten sonra Kral [Ferdinand] adına kendisini selamladım. Kralımın, Padişah’ın tüm hanesi ve divanıyla saadet ve devlet üzre olmasından başka bir şey dilemediğini söyledim. Ateşkesin Kralım için son derece kıymetli olduğunu ve çocuğun [Janos Zsigmunt Szapolyai] yerine kendisini [Macaristan krallığına] yeniden kabul ederse çok minnetkar kalacağını belirttim. Minnetin ve hoşnutluğunun bir nişanesi olarak Kralımın beni zat- ı şahanesine, ufak da olsa niyetinin ve meylinin ifadesi babında, bazı hediyelerle gönderdiğini ve bunları kabul etme nezaketini göstermesini dilediğini söyledim. [Kral Ferdinand] her daim kendisine bir baba gibi hürmet etmek için gayret ediyor ve kendisinin hayırhahlığına ve güzel komşuluğuna yakışan ne varsa tezyid etmek adına elinden geleni yapıyordu.