Habsburg elçisi Leonard von Nogarola'nın 1535 tarihli takriri (9. sayfa / son).
Latince
77
integrum annum contra ipsum Sophy progressus sit, antequam Turcus subsequeretur
ipsum : Nunquam tamen se ostendit Sophy ad prelium , iranio fugibundus : numquam apparuit:
Est enim imbellis et vilis persona, ac nullius potentiae : quippe qui se prelio non
audet committere , et male sequitur vestigia patris sui : qui, quamuis a Turco subiugatus
fuit, strenue se tamen semper gessit, et multa prelia cum Turco commisit: Ex quibus
causis iste Sophy máximo odio liabebatur a suis subditis : nibil enim aliud sciebat
quam illos destruere, et tyrannidem in illos exercere : vbi autem eos opus erat defendere
: nihil valebat et nusquam comparebat.
Et quia ipse lonas in literis suis ad Regem scripserat se profecturum ad alias partes
quam Constantinopolim : interrogauit eum Comes quo nam proficisci cogitaret: Dixit
se quidem prius in animo liabuisse eundi in Valacliiam : sed se iam sententiam mutasse,
et recta iturum ad Dominum suum : quem se in Gonstantinopoli inuenturum sperabat:
Nam sibi iam significatum fuerat ipsum Turcuni esse in Alepo : et dimisso toto
exercitu : tendere paulatim cum Ibraimo versus Constantinopolim. Dixit preterea dictus
lonas , qualiter loannistç cum maxima diligentia conati fuerant inquirere , qua de causa
ipse lonas Strigonium veniret: Sed se dixisse velie conuenire quendam sibi antea notum
amicum : pro tractanda liberatione quorundam Consanguineorum suorum qui in ijs partibus
captiui delinebantur: Rogauit tandem vt si Maiestas Regia aliquos Oratores ad
Turcum mitteret, vellet Maiestas sua ad eius.petitionem cum eis mittere prq comitiua
Cassum baiboda : qui est Locumtenens Mumim baibodae : vt hoc modo posset illum promouere
apud Turcum: Nam erat sibi bonus amicus: Et quod Maiestas Regia non dubitaret
mittere Oratores suos per Hungariam : Sed si vtique vellet mittere per bosnam facial
ad libitum suum: Hoc tamen non obstante, denuo rogat vt admoneatur Cassum baiboda
quando Maiestas sua expediet Oratores : qui quidem Cassum, in signum quod est
ille, pro quo lonas rogat, habebit literas ipsius lonae apud se sonantes ad Maiestatem
Regiam.
[ s. 77 ] bütün yıl boyunca Şaha karşı ilerlemişti. Ancak şah savaş meydanında hiç karşılarına çıkmadı, her daim kaçtı. Asla kendini göstermedi. Zayıf ve habis karakterli bir insandı; kudretten nasibini almamıştı. Belli ki harbe cesaret edemiyor ve babasının adımlarını takip edemiyor: Zira her ne kadar babası padişaha yenilmiş olsa da her daim zorluklara göğüs gerip Türklere karşı pek çok muharebeye girmişti. Bu sebeplerden ötürü tebaası [şimdiki] şahtan nefret ediyor: Çünkü şah, tebaasını müdafaa etmesi gerekirken onlara zulüm ve zorbalık etmekten başka bir şey bilmiyor: Kendisinde ne kudretten ne de cesaretten eser var!
Yunus Kral’a yolladığı mektuplarında Kostantiniyye’den farklı bir yere gideceğini yazmıştı: Kont ona bu durumda nereye gitmek istediğini sordu: Yunus da cevaben önceden niyetinin Eflak’a gitmek olduğunu, ancak şimdi ise kararını değiştirip efendisine dönmek istediğini söyledi. Padişah’ı Kostantinyye’de göreceğini umuyordu. Zira kendisine padişahın Halep’te olduğu ve tüm orduyu dağıttığı bildirilmişti- Padişah İbrahim [Paşa] ile birlikte yavaş yavaş Kostantiniyye’ye ilerliyordu. Bunun haricinde mezkur Yunus’un belirttiği üzere Yanoş’un adamları büyük bir dikkatle Yunus’un neden Estergon’a geldiğini öğrenmeye çalışmışlardı. Ancak kendisi önceden tanışık olduğu bir arkadaşını görmek istediğinden geldiğini söylemişti: Güya o caniplerde esir düşmüş olan birkaç akrabasının azat kılınmasını görüşmek için gelmişti. Yunus ayrıca rica etti ki şayet Majesteleri Kral, Padişah’a elçi yollamak isterse, hususen talep edip elçilerine eşlik etmesi için Kasım Voyvoda’yı [Cassum baiboda] istesin. Bu zat Mümin Voyvoda’nın kaymakamı idi [Locumtenens Mumim baibodæ]. Bu sayede elçileri padişaha ulaştırabilirdi. Zira [Kasım] kendisinin iyi bir dostuydu. Dahası, Majesteleri Kral elçilerini Macaristan üzerinden yollamakta tereddüt etmemeliydi: Ancak, şayet Bosna’dan yollamak isterse bu da mümkündü. Ancak bu durumda da Majestelerinin elçileri için Kasım Voyvoda’yı rica etmesini tavsiye etmekteydi: Mezkur Kasım’ın Yunus’un kast ettiği Kasım olduğunu ispat etmek adına elinde Yunus’un Majesteleri Kral’a matuf mektupları olacaktı.