Habsburg elçisi Cornelius Duplicius Schepper'in 1534 tarihli nihai raporu / sefaretname (30. sayfa).
Latince
58
Respondit Caesar Thurcarum. Si Ferdinandus aut lanus aliquid volunt
quod regnum illud concernit, mittat vterque eorum ad poitam meam.
Quia ego habeo de ilio regno disponere et de hominibus illius regni qui omnes
sunt Sclaui mei. Ergo de illis se non intromittat Ferdinandus quia ego illud
regnum non dimittam. Et replicauit. Illud regnum est meum et contra illud
nihil intentet Ferdinandus. Et hoc bis dixit cum indignatione quadam.
Respondit Cornelius. Serenissime Imperator. Forte Magnitudo vestra
est male informata contra Ferdinandum regem íllium vestrum. Quasi forte aliquid
tentauerit contra pacem. Id quod in rei vçritate non ita se habet. Sed
econtra inueniet Magnitudo vestra aduersarios fîlii vestri multa molitos esse
que sunt aliena à pace. Quorum castigatio intuitu solo Magnitudinis vestrae
obmissa est.
Interrupit sermonem Caesar Thurcarum et dixit. Verba non sufficîunt
ad istud persuadendum sed oportet quod res et finis hoc doceat. Si nihil facit
Ferdinandus tanto melius pro eo. Finis et res ipsa hoc docebit. Id quod I anus
Rraly facit, ex me facit. Quia non audet aliquid faceré nisi id quod
ego illi iubeo. Et sic caueat Ferdinandus ne aliquid contra ipsum faciat.
Subiunxit Cornelius. Serenissime Imperator. Ob bonum eífectum quem
fecit Ferdinandus in dimitti facienda Corone ad vsum Magnitudinis vestrae
iubeat saltem Magnitudo vestra Aloysio Griti vt habeat ipsum regem Ferdinandum
filium vestrum commendatum in regno Hungariae , et in consignanda
illi aliqua bona
Respondit Caesar Thurcarum. Tu cogitas quod ego tam magni fació Coronem.
Ego maluissem quod ipsi mansissent intus. Non habeo pro tam magno
benefìcio sicut tu ipsum facis. Verum est quod habeo aliquantulum pro
grato : sed non tantum quantum tu putas (Et satis mansuete hoc dixit)
Postea subiunxit idem Caesar. Begogly ibit illuc ad Hungariam qui de
iis rebus habet commissionem. Ego illi iussi vt non magis vni quam alteri
parti faueret sed sit aequus. Hoc quod semel dixi, fìet et non aliter.
Postea rogauit eum Cornelius vt iubeat Aloisio Griti de dote Reginae
Mariae restituenda.
Respondit se id semel iussisse et non mutare verbum suum.
Tune iterum rogauit eum Cornelius vt extra terras suas eum iuberet secure
deduci.
Respondit Caesar Thurcarum. Quomodo inquit ? Etiam si tu esses mihi
mortalis inimicus, ego tamen te facerem secure conduci. Nunc autem non
59
[ s. 58 ] Padişah cevapladı: “Şayet Ferendoş ya da Yanoş bu krallığa dair bir şey isterlerse ikisi de adamlarını divanıma yollasınlar. Zira bu diyarla ilgili kararları ben veririm ve bütün tebaası benim kullarımdır. Bundan naşi Ferendoş bunlara müdahale etmesin; zira Macaristan’ı ferağ etmeyeceğim. Bu diyar bana aittir ve Ferendoş hiç niyetlenmesin.” Padişah bunları iki defa hafif öfkeyle söyledi.
Cornelius cevapladı: “Padişah Hazretleri! Belki de cenab- ı şahaneleriniz evlatlığınız Ferdinand Kral hakkında yanlış bilgilendirilmiştir. Ferdinand’ın sulhu ihlal etmek gibi bir niyeti yoktur. İşin aslı kesinlikle böyle değildir. Bilakis, cenab- ı padişahaneniz fark etmelidir ki, evlatlığınızın düşmanları sulha zarar verecek pek çok teşebbüste bulunmuşlardır. Bunların tedibi de yalnızca siz cenab- ı padişahanelerinin iradesine kalmıştır.”
Padişah konuşmasını kesti: “Lafla peynir gemisi yürümez- icraata bakmak lazım gelir! Şayet Ferendoş Kral hiçbir şey etmezse, akıbeti hayrolur. Ne edeceğini göreceğiz bakalım. Yanoş Kral her ne ederse benim lafımla eder. Zira kendisine emretmediğim hiçbir şey yapmaya cüret edemez. Ayrıca, Ferendoş da Yanoş aleyhine hareket etmekten hazer etsin!”
Cornelius konuştu: “Padişah Hazretleri! Ferdinand’ın Koron’u siz cenab- ı şahanelerinin istifadesine terk ederek gösterdiği hüsnüniyete mukabil en azından zat- ı padişahaneniz Alvise Gritti’ye buyurup evlatlığınız Kral Ferdinand’a Macaristan Krallığı’nı ve sair müluku emanet ettirseniz… ”
Padişah cevapladı: “Koron’u çok önemsediğimi düşünürsün, ancak şehrin Ferdinand’da kalmasını tercih ederdim. Senin büyüttüğün kadar Koron’u umursamıyorum. Ancak bir nebze minnettar olduğum doğrudur- ancak senin düşündüğün kadar çok değil.” (Bunları belirgin bir dinginlikle söyledi.)
Ardından da ekledi: “Beyoğlu bu meseleleri gözetmek için Macaristan’a gidecek. Kendisine bir tarafı diğerine yeğlememesini, herkese adil muamelede bulunmasını buyurdum. Ağzımdan bir kere ne çıktıysa başka türlüsünü yapmamasını söyledim.”
Ardından Cornelius padişaha Alvise Gritti’ye Kraliçe Maria’nın çeyizini istirdat etmesini buyurmasını rica etti.
Padişah zaten daha önce bir kere bu buyruğu verdiğini ve sözünden caymadığını söyledi.
Ardından Cornelius tekrar padişahtan, toprakları dışına çıktığında kendisine berkemal asayişle rehberlik edilmesini rica etti.
Padişah cevapladı: “Ne dersin? Ebedi düşmanım dahi olsan seni sağ salim refakatle yollarım! Sakın şüphen olmasın. [ s. 58 ]