Habsburg elçisi Cornelius Duplicius Schepper'in 1534 tarihli nihai raporu / sefaretname (29. sayfa).
Latince
57
Respondit Caesar Thurcarum. Bassa hec dixit sine scitu meo. Ego
de iis non scio. Sed iterum tibi dico : fac quod mittalur aliquis cum plena
potestate circa omnia quae ab eo sum requisiturus. Quia Rex Francorum est
frater meus et non possum ipsum dimittere. Ipse habuit istis diebus oralorem
suum in Halepo cum Bassa: prout mihi scripsit. Et sic quando venerit iste orator
Caroli, faciam quod erit presens orator régis Franciae fratris mei, et sic
duo oratores simul conuenient: et audiemus eos, et videbimus quis ipsorum
habet melius ius, et secundum illud poterimus pacem faceré.
Respondit Cornelius. Inter Caesarem Rarolum et regem Franciae est
bona pax et fraternitas. Neque habet Carolus Caesar aliquas terras quae sunt
régis Franciae, ob quas debeat coram aliquo: iure contendere. Neque ipsum
maie tractauit. Ipsi sunt de se inuicem bene contenti.
Respondit Caesar Thurcarum. Si Carolus non habet aliquas terras à
rege Franciae bene est: Tamen scribit mihi Bassa meus quod habeat aliquas
terras ab eo. Ego et Bassa audiemus vtrumque oratorem qui mittetur. Et hoc
est verbum meum.
Volo preterea quod etiam ille orator Caroli habeat plenam potestatem
statim faciendi restituere omnia illa quç determinabimus pertinere ad regem
Franciae sicut tibi dixi superiori die. Quia verbum quod semel profero ex ore
meo, débet esse firmum et verum. Et non reuoco illud. Et hoc dicas Carolo.
Respondit Cornelius se ita dicturum esse. Et tacuit aliquamdiu.
Postea autem resumpto spiritu, incepit iterum Cornelius et dixit.
Serenissime Imperator. Quid respondet Magnitudo vestra ad ea quae
nomine Ferdinandi regis fìlii vestri proposui?
Respondit Caesar Thurcarum. Ego semel ore meo dixi et verbum
meum non mutatur. Quod si ipse sit in pace Ego ero in pace.
De eo Quod petis de regno Hungariae Illud regnum est meum et in eo
regno posui sclauum meum lanus Kraly, qui nihil potest faceré sine me.
Ego dedi illi regnum illud et possum ipsi adimere quando volo.
Respondit Cornelius. Serenissime Imperator. Adminus permittat Magnitudo
vestra quod si qui sunt subditi in eo regno , qui Ferdinando regi adherere
volunt quod ipsi hoc libere faceré possint sine indignatione Magnitudinis
vestrae.
Preterea Si contingeret Ferdinandum regem fìlium vestrum cum Joanne
transigere quod totum regnum sibi Ferdinando cederet, vt istam cessionem
Magnitudo vestra ratificare et comprobare velit.
[ s. 57 ]
Padişah mukabele etti: “Paşa bunları benim malumatın haricinde demiştir. Bu mevzulardan haberim yoktur. Lakin sana yine diyorum: Kendisine buyuracağım her şeye kafi salahiyeti haiz birini yollattır. Zira Fransa Kralı benim kardeşliğimdir ve kendisini yalnız bırakamam. Bu günlerde ilçisi Halep’te, [İbrahim] paşayla birliktedir- bana böyle yazarak bildirmiştir. Ve Karlo’nun şu ilçisi vardıkta, kardeşliğim Fransa Kralı’nın ilçisini de huzura getirteceğim ve böylece iki içliyi müvacehe ettireceğim: Sonra kim daha haklı duyacağız bakalım; sulhu buna göre akdedeceğiz.”
Cornelius cevapladı: “Kayzer Karl ile Fransa Kralı arasında hayırlı bir sulh ve kardeşlik süregelmektedir. Kayzer Karl’ın Fransa Kralı’ndan gasp etmiş olduğu hiçbir memleket yoktur. Bu yüzden de hiç biri haklılık iddia etmek durumunda değillerdir. Ayrıca Kayzer, krala kötü muamelede de bulunmamıştır. İkisi de birbirinden hoşnutturlar.”
Padişah cevap verdi: “Karlo şayet Fransa Kralı’ndan hiçbir mülk almadıysa âlâ. Lakin paşamın bana yazdığına göre kendisinin topraklarını ele geçirmiştir. Hem ben hem de paşa gönderilecek olan iki elçiyi de dinleyeceğiz. Diyeceğim şudur:
Bundan gayri diliyorum ki Karlo’nun göndereceği ilçinin sana önceki gün dediğim gibi Fransa Kralı’na ait olduğuna kanaat getireceğimiz her şeyi derhal istirdat etmeye salahiyet- i mutlakası olsun. Zira ağzımdan bir kez çıkan laf kati ve hakiki olmalıdır- bir daha geri alamam. Karlo’ya böyle söyleyesin!”
Cornelius cevap verdi: Böyle söyleyecekti. Bir süre sessiz kaldı ve ardından derin bir nefes alıp yeniden konuşmaya başladı:
“Padişah Hazretleri! Cenab- ı padişahileriniz, evlatlığınız Ferdinand Kral adına önermiş olduklarıma ne cevap vermektedir?”
Padişah cevapladı: “Ağzımdan bir kez çıkan laf değişmez. Şayet o sulha sadık kalırsa ben de kalırım.
Macaristan Krallığı’na dair ricana gelince: Bu diyar bana aittir ve bensiz hiçbir şey yapmaya izni olmayan hizmetkarım Yanoş Kral’ı oraya koydum. Ona mezkur krallığı ben verdim ve istediğim zaman da geri alırım.”
Cornelius cevapladı: “Padişah Hazretleri! En azından cenab- ı padişahaneniz bu krallıkta sakin olan Ferdinand Kral taraftarlarına gazabınızı göstermeden Ferdinand’a tabi olmalarına izin veriniz.
Ayrıca, şayet evlatlığınız Ferdinand Kral nasip olur da Yanoş’la krallığın tümünün Ferdinand’a ferağ edilmesine uzlaşırlarsa cenab- ı şahaneniz bu ferağı teyit ve tasdik ediniz.” [ s. 57 ]