Kaynak Türü
Elçi Raporu
Cilt No /Belge No
7/3
Kayıt Tarihi
Haber Tarihi
Kayıtta Adı Geçen Tarihi Kişilikler
Kayıtta Adı Geçen Yer İsimleri
Kayıt İçeriği

Habsburg elçisi Cornelius Duplicius Schepper'in 1534 tarihli nihai raporu / sefaretname (28. sayfa).

Doğrudan İlgili Diğer Kayıtlar
Özel Not

Latince

Kaydın Metni

56 .
tentus tempestatibus in mari , Tune ego ad eos qui erant in Corone scripsissem
et sine dubio aliter fecissent. Sed milites natura sunt insolentes. Quamquam
ipsis iussum erat ne quicquam damni ciuitati inferrent.
Respondit Caesar Thurcarum. Bene inquit. Vis tu nomine tuo promittere
quod quando perueneris ad Carolum tu faciès ad me remitti illas gentes
meas quae sunt ex Corone exsportatae: simul et omnem artilleriam. Tune ego
sum contentus tecum tractare et latius loqui de pace.
Respondit Cornelius. Serenissime Imperator. Ego sum seruitor domini
mei cuius mandatum non possum transgredí, ñeque vlterius promittere
quam mihi commissum est. De hoc promittendo non habeo vllam commissionem.
Respondit Caesar Thurcarum. Bene. Ex quo tu non habes talia faciendi
commissionem, vade ad dominum tuum et die illi. Quod si vult pacem habere
mittat ad me hominem suum qui habeat plenam potestatem tractandi
et concludendi mecum de omnibus quç ego illi proponam. Ita vt non sit opus
vlterius ad Carolum recurrere. Nam modo tu dicis te habere omnem potestatem
mecum tractandi. Quum autem aliquid a te peto , tune ta dicis te nullam
commissionem habere ad consentiendum in illud.
Respondit Cornelius. Serenissime Imperator. De talibus rebus quas
Magnitudo vestra mihi proposuit, et à me petiit, nihil fuit cogitatum tempore
discessus mei. Sed si in isto interim dum haec nunciantur Carolo Caesari, vis
absiinere à bello terra et mari contra Christianitatem , et iubere tuis ne aliquid
damni inférant Christianis: vicissim ego iubebo famulis Caroli Caesaris vt
abstineant ab omni damno subditis vestris inferendo.
Respondit Caesar Thurcarum. Quando aliquis vult de aliquo tractare
tune débet habere potestatem circa omnia quae illud concernunt exequendi
illa et concludendi.
Respondit Cornelius. Carolus Caesar hanc commissionem vobiscum
tractandi mihi dedit non ob aliud nisi quia Imbrahimus Bassa me admonuit
vt dicerem ipsi Carolo Caesari: si huc mitteret: bona media posse haberi ad
faciendam honestam pacem inter vos duos magnos dominos. Ne ergo videretur
Carolus Caesar tam sanguinarius esse vt honestam pacem contemneret contentus
fuit huc mittere. Sed non credebat quod Magnitudo vestra talia proponere
debebat. Non itaque ex se misit huc sed per bassam vestrum inductus
medio Serenissimi Ferdinand! régis fìlli vestri, et meo, qui talia Maiestati
ipsius proposui.

Kayıt Özeti

[s. 56] denizde fırtınaya maruz kalmasaydım, şüphesiz Koron’dakilere yazarak farklı hareket etmelerini söyleyebilirdim. Ancak askerlerin fıtratı edepsizdir. Yine de kendilerine şehre bir hasar vermemeleri emredilmişti.”
Padişah cevapladı: “Âlâ. Kendi adına Karl’a varınca Koron’dan alıp götürdüğümüz tebaamı ve cümle toplarımı bana geri göndermesini sağlamayı vaat etmek istersin. Ancak öyle seninle mükaleme eder ve rahatça sulhtan bahsedebilirim.”
Cornelius cevapladı: “Padişah Hazretleri! Ben yalnızca efendimin emirlerini yerine getiren bir hizmetkarım; ne onun sözünü yok sayabilirim ne de bana emredilenden fazlasını taahhüt edebilirim. Böyle bir şey vaat etmeye yetkim yoktur.”
Padişah cevapladı: “Âlâ. Buna da salahiyetin yoksa efendine git ve şunu de: Şayet sulh akdetmek isterse bana söylediğim her şeyi mükaleme ve muakadeye salahiyet- i mutlakası olan adam yollasın ki daha ziyade Karlo’ya gidip gelmeye lüzum olmasın. Sen benimle müzakere için külli salahiyeti haizim derdin. Şimdi ise senden ne talep itsem, öyle bir salahiyetim yok dersin!”
Cornelius cevapladı: “Padişah Hazretleri! Siz cenab- ı şahanelerinin bana söyleyip buyurmakta olduğu hususlarla ilgili ben ayrılmadan önce konuşulmamıştı. Ancak şayet Hıristiyan alemine karşı denizde ve karada harp etmekten vazgeçer ve adamlarınıza Hıristiyanlara bir zarar vermemesini dilerseniz, o arada bu hususlar da Kayzer Karl’a iletilecektir. Ben de kendi payıma düşen olarak Kayzer Karl’ın maiyetindekilere sizin tebaanıza zulümden sakınmalarını emredeceğin.”
Padişah konuştu: “Kimesne bir hususta mükaleme etmek isterse, buna dair her şeyi müzakere ve müakadeye kifayet edecek salahiyeti olmalıdır.”
Cornelius cevapladı: Kayzer Karl bana yalnızca İbrahim Paşa’nın Kayzer’e söylememi tembih ettiğini hususlarla ilgili sizinle mükaleme etmem için yetki verdi. Beni buraya gönderdiğine göre de siz iki yüce hükümdar arasında şerefli bir sulh yapmaya ön ayak olunabilir demektir. Kayzer Karl beni buraya yollamaktan memnun olduğuna göre şerefli bir sulhu reddedecek kadar kana susamış biri olarak görünmemelidir. Ancak kendisi siz cenab- ı Şahanelerinin böyle önerilerde bulunacağını düşünememişti. Ayrıca sulh için kendi inisiyatifiyle değil, sizin paşanızın girişimiyle ve evlatlığınız Ferdinand Kral Hazretleri ve (İbrahim’in dediklerini Majesteleri Kayzer’e aktaran)benim aracılığımızla teşebbüste bulunmuştur. [ s. 56 ]

Kaynak Bilgisi
Antal Gevay., Urkunden und Actenstucke zur Geschichte der Verhaltnisse zwischen Oesterreich, Ungern und der Pforte im XVI. und XVII. Jahrhunderte, Wien, (1840 [1838]-42).