Habsburg elçisi Cornelius Duplicius Schepper'in 1534 tarihli nihai raporu / sefaretname (10. sayfa).
Latince
Cornelius. Ipsum esse aegrotum sed se nomine Ferdinandi régis, non minus ob id acturum. A quo principaliter missus sit orator. Quamquam se etiam à Carolo Caesare habere mandatum, negare, aut dissimulare ñeque velit ñeque possit. Respóndit lonusbegk. Se ideo id querere quod ita iussus esset ab Aiaz Bassa qui miraretur quod cum duo continerentur in literis Ferdinandi regis, vnus tantum compareret. Et subiunxit. Forte inquit Ferdinandus Rex dubitat de magno Caesare; ex quo anno superiore promisit se statim missurum esse Aloisium Griti : et adhuc idem non aduenit. Sed profecto inquit non est culpa magni Ccaesaris sed ipsius Griti. Et quesiuit. Quam allegationem fecit tibi huius morae et exspectationis suae. Respondit Cornelius. Ipsum allegare quod ob causam pontificis maximi qui pacem studeret faceré : hic mansisset. Respondit. Non ob id hic mansit. Quia iam diu est quod fuit absolutus ab hoc magno Caesare, sed ob mercantias suas et priuata negocia. Ipse vult esse do-minus et simul vult esse mercator. Esse autem dominum et mercatorem impossibile est. Ipse naturam suam non potest obliuioni tradere.
Subiunxit idem lonusbeg Ipsum Aiazbassam miratum fuisse quod dixisset Cornelius anno superiore per Imbrahimum Bassam fuisse factam mentionem de inducendo Carolo Caesare ad pacem. Ex quo de hoc nihil audiuisset.
Ad quod respondit Cornelius Ipsum lonusbegk presentem fuisse interpretem tunc et recordari debere verborum per ipsummet dictorum in superiore audientia.
Respondit lonusbeg. Verum esse : sed Imbrahimum Bassam ex suo capite locutum plurima de quibus nihil scirent alii Bassae.
Ita abiit: plurima contra Vénetos locutus : Dicens esse, infidos vtrique parti et verum dixisse Hispanum quemdam captum apud Coronem. Qui ab ipso Caesare interrogatus : an non Veneti ferrent Coronensibus suppetias et quales sibi viderentur, responderit, esse duarum facierum homines. Quo verbo delectatum Caesarem Thurcarum condonasse illi Hispano vitam et tantummodo eum iussisse tradi in triremem Barbarosscae. Ad quod respondit Cornelius. A magno Caesare paruam sibi videri gratiam impensam captivo qui ipsius Magnitudinem vidisset. Apud Christianos lalem fuisse liberandum qui tam facete locutus fuisset. Vénetos tamen esse meliores Thurcas quam Christianos : hoc
est Thurcis plus fauere, se Cornelium habere compertissimum. Id autem dixit ad tollendam suspitionem.
XVII Die ingressus est Cornelius palatium Caesaris Thurcarum. Exceptus pompa solita lanidtzarorum et Spahyoglanorum : sed non eo numero
[ s. 38 ] cevapladı: Hieronymus hastadır ancak kendisi Ferdinand Kral adına da mükaleme edecektir. Kendisi doğrudan Ferdinand tarafından büyük elçi [orator] olarak yollanmıştı. Ancak Kayzer Karl’dan da emir aldığını inkar etmeye ya da saklamaya ne niyeti ne de yetkisi vardı. Yunus Beğ cevapladı: Kendisi sadece Ayas Paşa’nın kendisine emrettiğini sormaktaydı- Ayas Paşa neden Ferdinand’ın mektuplarında iki kişi yazarken yalnızca birinin gelip de boy gösterdiğini merak etmişti. Sonra da ekledi: Belki de Ferdinand Kral yüce padişahtan şüphe duymaktaydı. Çünkü önceki yıl derhal Alvise Gritti’yi yollayacağına söz vermişti, ancak hala gitmemişti. Ancak şüphesiz bunun müsebbibi yüce padişah değil Gritti’nin kendisiydi. Ardından sordu: “Bu geç kalmışlığın ve bekleyişin hangi sebepten ötürü olduğunu sana söyledi?” Cornelius cevapladı: Papa’nın sulh bağlamaya çalışmasından ötürü burada kaldığını söyledi. El- cevap: Burada kalışı o yüzden değildir. Zira yüce padişah tarafından uzun süre önce izni verilmiştir. Ancak ticari ve kişisel meşguliyetleri yüzünden burada beklemiştir. Aynı anda hem efendi [dominus] hem de tüccar olmak istemektedir. Ancak hem efendi hem de tüccar olmak imkansızdır. Fıtratını unutamaz.
Yunus Bey ayrıca ekledi ki Ayas Paşa Cornelius önceki yıl İbrahim Paşa’nın Kayzer Karl’ı sulh ikna etme hususunu açtığında ne söylemişti merak ediyordu. Bunla ilgili hiçbir şey duymamıştı.
Buna cevaben Cornelius Yunus Beğ’in o zaman da tercüman olarak mevcut olduğunu ve önceki huzura kabulde kendisinin söylemiş olduğu sözleri hatırlıyor olması gerektiğini söyledi.
Yunus Beğ cevapladı: Hakikaten de öyleydi. Ancak İbrahim Paşa kendi kafasından diğer paşaların bilmediği pek çok hususla ilgili konuşmuştu.
Şöyle devam etti: Venedik aleyhine çokça konuşmuştu. Venediklilerin iki tarafa da sadakati olmadığını ve bir İspanyol’un Koron’da yakalandığını söylemişti. Padişah kendisini sorgulayıp Venedik’in şehre yardım ve saire taşıyıp taşımadığını sual ettiğinde cevaben Venediklilerin ikiyüzlü olduğunu söyledi. Aldığı cevap padişahın çok hoşuna gitti ve bu İspanyol’a hayatını bağışladı ve Barbaros’un kadırgalarından birine verilmesini emretti. Cornelius buna cevap olarak: Yüce padişah huzuruna çıkmış olan bu esire çok da merhamet göstermiş sayılmaz. Zira Hıristiyanlar böyle akıllıca cevaplar verenlere özgürlükleri bahşederler. Venedikliler Türklere karşı Hıristiyanlara karşı olduklarından daha iyidirler: Yani Türkleri daha çok kayırırlar, Cornelius bunu kesin olarak bilmektedir. Ancak bunu şüpheyi ortadan kaldırmak için dedi.
Ayın 27’sinde Cornelius padişahın sarayına gitti. Yeniçeriler ve sipahi oğlanlarının alışılagelmiş gösterişiyle karşılandı. Ancak bir önceki yıl [ s. 38 ]