Habsburg elçisi Cornelius Duplicius Schepper'in 1534 tarihli nihai raporu / sefaretname. (2. sayfa)
Latince
30
turum hoc eodem die, nisi de aduentu Cornelii superuenìsset nuncìus. Quo aduentu intellecto , sibi iussum à Caesare Thurcarum subsistere et manere. Libenter annisurum vt res bene succédant presertim ex quo Caesar Karolus suam authoritatem illis interponeret.
Hec per ipsum Aloysium ita responsa fuere Petro Tragurino secretario D. Hieronymi de Zara. Quem secum assumpserat Cornelius vt peritum consuetudinum Turcicarum et linguae Sclauonicae. Quem etiam propter industriam et fìdelitatem faciebat plurimi.
XXVI itaque Aprilis occurrit locumtenens Sawsbasse nomine Bogusdolian vir non malus , Cornelio : apud portam Constantinopoleos cum aliquot Sawssiis ad hoc ordinatis. Qui percunctatus à Cornelio an muñera portaret ad magnum Caesarem: Et cum intelligeret quod non: an et Caroli Caesaris nomine veniret. Id inquam cum intelligeret: quesiuit quando vellet alloqui bassam qui esset nunc in absentia Imbrahimi supremus scilicet Aiaz. Cornelius autem memor verborum Aloisii Criti quod ipsum sperarci aut ad se venturum aut saltem prescripturum ipsi modum loquendi cum Aiaz Bassa, cum quo superiore anno nihil fuerat tractatum, respondit Se diem sequentem impensurum in reuoluendis et apparandis literis, et cogitaturum de iis quae dicere deberet. Post illum autem diem se semper paratum fore. Sic ingressus diuersorium paratum sibi, in eo reclusus fuit et ipsi iussum ne cum aliquo loqueretur donec aliud mandatum à Bassa haberet. Cui renunciaturus esset prefatus
Sawss aduentum ipsius.
Superuenit tamen paulopost lonusbeg interpres portae. Qui cum multa
ex Cornelio quesiuisset, Quid afferret novi, Quur veniret: et huiusmodi: Nihil tamen extorsisset : Dixit tandem : Aloisium Griti nimis diu substitisse Constantinopoli priuatis rebus intentum, quo fieri vt fortassis fìdes Caesaris Thurcarum in dubium reuocari posset, ex quo promisisset se ipsum breui esse missurum in Hungariam. Sed breui inquit abibit. Dixit idem lonusbeg et de Troylo Pinatello : qualiter iturus esset Valonam , Et de Camillo Vrsino qui iam recesserat : qualiter multa proposuisset in quibus fìdes ipsi habita non fuisset quod huiusmodi homines non magni faciat Caesar Thurcarum. Idem etiam de dimissa Corone fecit certiorem Cornelium. Et quesiuit an non sciret quando aduenturus esset orator Francorum regis quem fama erat in itinere esse. De quo nihil respondit idem Cornelius.
Scripsit autem per ludeum quemdam qui supellectilem pro diuersorio adferebat : ad Aloisium : ipsi nunciaus qualiter solus dies sequens sibi conces-
[ s. 30 ] Cornelius’un gelişi kendisine haber verilmesiydi tam da o gün yola çıkacaktı. Ancak gelişini haber aldıktan sonra padişah Alvise’ye kalmasını söylemişti. Bilhassa Kayzer Karl yetkisini devreye soktuğundan ötürü işlerinin hayırla görülmesi için seve seve zahmete girecekti.
Alvise Gritti bunları Hieronymus de Zara Efendi’nin katibi olan Petrus Tragurinus aracılığıyla iletmişti. Cornelius bu zatı yanına Türklerin adetlerine aşina olduğu ve Isklavon dilini bildiği için almıştı; sadakat ve becerisinden ötürü pek çok işini de yaptırıyordu.
26 Nisan günü böylece iyi huylu bir adam olan Bozdoğan isimli bir çavuş başı kethüdası [locumtenens Sawsbassæ nomine Bogusdohan] gelip Cornelius’la konuştu: Kostantiniyye sarayı tarafından diğer bazı çavuşlarla birlikte buraya yollanmıştı. Cornelius’a yüce padişah için hediye getirip getirmediğini sordu. Getirmediğini öğrenince Kayzer Karl adına mı geldi diye sordu. Cevabı duyduktan sonra da şöyle sordu: İbrahim’in yokluğunda kaymakam olan Ayas Paşa’yla ne zaman görüşmek istiyordu? Cornelius, Alvise Gritti’nin ya kendisinin gelmesini beklemesini ya da en azından kendisine (önceki yıl aralarında hiçbir görüşme gerçekleşmemiş olan) Ayas Paşa’yla nasıl konuşması gerektiği hakkında yazılı bir talimat göndermesini beklemesi gerektiğini söylediğini hatırlayıp, ertesi gün mektupları hazırlayıp ne demesi gerektiğini düşüneceğini söyledi. Ondan sonra daima hazır olacaktı. Böylece kendisi için hazırlanan hana geldi ve içeri kapatıldı. Paşadan bir emir gelene kadar da kimseyle konuşmaması buyruldu. Varmış olduğunu mezkûr çavuş paşaya bildirecekti.
Kısa süre sonra divan tercümanı Yunus Beğ geldi ve Cornelius’a pek çok şey sual etti: Yeni ne haber getiriyordu, niye geliyordu ve saire. Ancak hiçbir şey [bahşiş] almadı; nihayet şunu söyledi: Alvise Gritti şahsi işlerini görmek üzere Kostantiniyye’de çok üzün süre beklemişti ki bu sebeple belki de padişah sadakatinden şüphe etmeye başlayabilirdi. Bundan ötürü de kısa süre içinde kendisini Macaristan’a yollayacağını taahhüt etmişti. Ancak kısa süre içinde gidecekti. Yunus Beğ Troylus Pinatellus hakkında da konuştu: Valona’ya[?] nasıl gideceğini söyledi. Ayrıca Camillo Ursino’da henüz geri gelmişti. Pek çok şey önermişti, ancak dediklerine pek itibar edilmemişti. Zira padişah bu tarz insanların laflarını çok dikkate almazdı. Dahası, Koron’un düşüşü hakkında Cornelius’u bilgilendirdi. Sonra da Fransa Kralı’nın ne zaman geleceğini bilip bilmediğini sordu; zira yolda olduğu rivayet edilmekteydi. Cornelius bu konu hakkında hiçbir cevap vermedi.
Hana eşya getirip götüren bir Yahudi aracılığıyla Alvise’ya yazdı: Bir gün sonra [ s. 30 ]