Habsburg elçileri Hieronymus de Zara ve Cornelius Duplicius Schepper'in 1533 tarihli nihai raporu / sefaretname. (44. sayfa)
Latince.
46
Nullo autem modo se cupere id Húngaros scîre, ñeque cum illis se tra-ctare uelle, eo quod ea Gens sit intractabilis et infidissima, Neminem enim esse Hungarum partium Regiae Maiestatis qui non se obtulerit ad seruitia lohannis Regis, forte etiam Húngaros partium loannis idem fecisse apud Serenissimum Regem Ferdinandum, id se eorum omnium literis et sigillis posse ostendere et conuincere.
Si Carolus Caesar pacem uellet, se habere potestalem absolutam ad dandam ipsam, posse in hac re Maiestatem Regiam esse bonum mediatorem.
Si Regia Maiestas cum ipso per intermediam personam tractare decreuerit ne sit Hungarus , et ne sit pertinax.
Subiunxit: Se Christianum esse et fauere Christianis omnia bona, sed nondum esse tempus, quo possint aliquid agere contra Thurcas, eo quod discordes essent, Et tanto minus resistere Caesari Thurcarum, si Bellum continuaret.
Pontificem dementem esse malum hominem, eoque uiuente nunquam pacem inter Christianos fore.
Carolo Caesari pacem fore vtiliorem quam ipse Ludouicus ipsi dare posset, de quo per Cornelium Caesarea Maiestas informari posset, Et ipsius Cornelij medio Regia Maiestas de volúntate Caesaris, Et per eum, etiam secum : Nam se bene scire Cornelium Seruitorem esse Caesaris Caroli et ab eo missum sub praetextu regio.
Piacere sibi Hieronymum plus enim in ipso se inuenisse quam intellexisset ab Hungaris et aliquot Germanis.
Si Caesar Carolus sibi confideret, se eum neutiquam decepturum esse,
In Manibus suis se habere pacem pro eo honestam et vtilem.
Haue esse summam Rerum , De alijs se alias locutum , Et obseruaturum promissa sua, de quo non deceret nos dubitare, Et ad maius inditium se libenter daturum Literas Credentiales ad Maiestatem Regiam, vt tanto maiorem fìdem Oratoribus suis, in eo quod se Aloysium concernit, tradere possit, Cum postea ad ipsius Maiestatem sit peruenimus,intellecturam Maiesta- tem ipsius ex eo res sibi gratas et vtiles. Cuis epetijt plurimum commendari. Quod attinet ad id, quod ipse à Regia Maiestate peteret, quodque dicere Oratoribus distulisset, esse.
Si quid preces suae ualent apud Regem, si quid expectatio bonorum seruitiorum, quae ipsius Maiestati adhuc faceré posset, omnino relinqueret Thomam Nadasdy, Neque illum adiuuaret, et adhuc gratius facturam si posset eum in manus sibi tradere.
Hiçbir şekilde Macarlarla tanışmayı dilemiyor, ya da onlarla müzakere etmek istemiyordu. Zira bu halk pek dik başlı ve sadakatsizdi. Macaristan’ın Majesteleri Kral canibinde olanlardan tek kişi yoktu ki hizmetlerini Yanoş Kral’a sunmuş olmasın. Hatta Yanoş’un tarafındaki Macarlar da aynısını Kral Ferdinand Hazretleri yapmaktadır. Hepsinin mektupları ve mühürlerini gösterip onları ikna edebilirdi.
"Şayet Kayzer Karl barış istiyorsa, sulh sunmak için kendisine gerekli yetki verilmiştir ve bu maslahatta Majesteleri Kral ara bulucu olabilir. Eğer Majesteleri Kral kendisine bir aracı yoluyla hitap etmek isterse, bu kişi ne Macar olsun ne de inatçı biri." Sonra ekledi:" Kendisi de bir Hıristiyan’dı ve Hıristiyanlık için en iyisini istiyordu. Ancak henüz Türklere karşı harekete geçilecek zaman gelmemişti, zira [Hıristiyanlar arasında] anlaşmazlıklar vardı ve savaş devam ettiği sürece Türk Padişahına mukavemet etmek mümkün değildi. Papa Klement ise kötü bir insandı ve o yaşadığı sürece Hıristiyanlar arasında barış tesis edilmesi mümkün değildi.”
Kayzer Karl için sulh Alvise’nin önerebileceğinden daha faydalı olacaktır. Bu hususta Cornelius, Kayzer Majestelerini ve yine onun vasıtasıyla da Majesteleri Kral’ı Kayzer’in kararı hakkında bilgilendirebilirdi. Hatta kendine de haber yollayabilirdi. Zira Cornelius’un Kayzer Karl’ın hizmetkarı olduğunu ve “krallık elçisi” kisvesi altında yollandığını [missum sub prætextu regio] biliyordu.
Hieronymus hoşuna gitmişti, zira kendisinde bazı Macarların ve Almanların anlattığından fazlasını bulmuştu.
Kayzer Kral şayet kendisine itimat ederse asla kendisini kandırmayacaktı: Elleri arasında dürüst ve faydalı bir sulh tesis etme şansı yatmaktaydı.
Velhasıl bunlar ve sair birkaç şey daha konuşuldu. Alvise taahhütlerini yerine getireceğini söyledi ve şüphe etmemize hacet yoktu. Majesteleri Kral’a itimat mektupları vermek istiyordu ve elçilerine kendisini ilgilendiren konularda güvenebilirdi. Böylece Majestelerine vardığı zaman Majesteleri kendisinden hayırlı ve faydalı sözler duyabilirdi- Majestelerine kendisi hakkında iyi konuşmalarını istedi.
Kendisinin Majesteleri Kral’dan istediği, elçilere söylediği kadarıyla, şuydu:
Kral’a ettiği ricaların makbul olmasını, hayırhah hizmetkârlarının Majestelerinden şimdiye değin olan beklentilerinin karşılanmasını, [yani Majesteleri’nin] Thomas Nadasdy’nin tarafını bırakmasını, ona yardımcı olmamasını diliyor ve Nadasdy’yi kendi ellerine teslim edebilirse çok memnun olacağını söylüyordu.