Habsburg elçileri Hieronymus de Zara ve Cornelius Duplicius Schepper'in 1533 tarihli nihai raporu / sefaretname. (35. sayfa)
Latince
Oratores non intellexerunt. Postea conuersus Imbrahimus ad Oratores Regios, Dicat inquit vterque vestrum et ad Cornelium conuersus, Die tu prior
inquit quia posterior uenisti. ,
Tune Cornelius honore exhibito , salutauit ipsum magnum Caesarem secundum documentum, quod dederat heri Imbrahimus Bassa et secundum id quod Oratores hodie admonuerat.
Erat autem inter Imbrahimum et Oratores Interpres lonus Begk, sed apud magnum Caesarem inierpretabatur ipse Imbrahimus Bassa, Nam Caesar Turcarum non attendebat ad verba lonus Begk. Duo autem Bassç ne verbum quidem unum loquebantur, neque se mouebant.
Nesciunt autem Oratores Regij, quid dixerit Imbrahimus Bassa, sed uiderunt ipsum longe plura dicentem, quam lonus Begk ipsi diceret. Et sic quando Imbrahimus uolebat, vt Oratores loquerentur, iussit eos admoneri per lonus Begk.
Hoc etiam notauerunt Oratores: ipsum Imbrahimum manibus, oculis et capite ipsis innuere et uidebant ipsum laetari, Et erat in labore et cum maxima diligentia loquebatur, Hoc poterant prœfati Oratores consyderare.
Cum autem Salutationem praemisisset Cornelius, excusasset, quod muñera non misisset, instetisset, vt Imbrahimo Bassae, tanquam fratri adoptato Magnus Caesar iuberet, vt susciperet procurandi offitium in causis fìlij sui Regis Ferdinandi.
Idemque Cornelius pro Serenissima Regina Maria instetisset, vt mandarci ipsius Maiestati Donationern propter Nuptias factam restituí ab Erdel id est à Vayuoda, Conclusit propositionem suam Cornelius, Hieronymum Patrem suum adoptatum et se cum Imbrahimo Bassa quaedam egisse nomine et ex parte fìlij sui Ferdinandi Régis, de quibus non dubitarent ipsi Oratores, quin Maiestas ipsius Caesarea intellexisset ex ipso Imbrahimo Bassa, Et ideo nolle ipsos Oratores, ipsius Maiestati rursus importunos esse, petere ob id Maiestas sua Caesarea dignetur desuper ipsis Oratoribus benignum responsum praebere, prout omnino de eo, vt de patre suo Rex Ferdinandus confideret.
His dictis à Corneho, et relatis à lonusbegk ad Imbrahimum Bassam, qui magno Caesari ea retulit, Oratores Regij nihil loquebantur, nec Hieronymus nec Cornelius, nisi quod vnanimi consensu prius conclnserant: et inter loquendum deliberauerant, Sed erat vnicuique eorum loquendum, quando
[ s. 37 ] ama elçiler ne olduğunu anlayamadı. Ardından İbrahim elçilere göndü ve “ aranızdan biri konuşsun” dedi ve Cornelius’a dönüp “önce sen konuş, zira sen daha sonra geldin” diye ekledi.
Ardından Cornelius hürmetlerini sundu ve izzetli padişahı İbrahim Paşa’nın evvelki gün söylediği ve o gün tembihlediği şekilde selamladı.
İbrahim ile elçiler arasında dragoman Yunus Beğ bulunmaktaydı; ancak padişaha İbrahim Paşa kendisi tercüme ediyordu- padişah Yunus Beğ’in söylediklerini dinlemiyordu. Diğer iki paşa ne tek kelime konuştular ne de kıpırdadılar.
Kraliyet elçileri İbrahim Paşa’nı ne dediğini anlayamadan uzun süre konuşmasını izlediler ki dediklerini elçilere Yunus Beğ söylüyordu. İbrahim Paşa elçilerin konuşmasını dilediği zaman da Yunus Beğ aracılığıyla onlara buyuruyordu.
Ancak elçiler bir şeyi fark ettiler: İbrahim’in elleri, gözleri ve başı kendilerine bir şey işaret ediyordu ve paşanın çok mutlu olduğunu gördüler. Ayrıca çok endişeli ve dikkatli konuşuyordu. Elçiler bunu görebiliyordu.
Selam faslından sonra Cornelius hediye yollamadığı için özür diledi ve yüce padişahın, Kral’ın kardeşi olarak İbrahim Paşa’ya Kral Ferdinand’ın maslahatını görmeyi emretmesini rica etti.
Cornelius ayrıca Hazretleri Kraliçe Maria’nın çeyizinin Erdel Voyvodası’ndan geri kendisine istirdadının emredilmesini rica etti. Nihayetinde Cornelius, babalığı Hieronymus’un ve kendisinin, padişahın evlatlığı olan Ferdinand Kral adına maslahatını İbrahim Paşa’yla görmüş olduklarını; şüphesiz yüce padişahın bu konuda şahsen İbrahim Paşa’dan malumat edindiğini düşündüklerini; ancak, elçilerin –evlatlığı Kral Ferdinand’ın dilediği gibi- kendisinden hayırlı bir cevap talep diledikleri padişahın canını sıkmak istemediklerini söylediler.
Cornelius bunları söyleyip, Yunus Beğ tarafından İbrahim Paşa’ya tercüme edilip o da padişaha ilettikten sonra kraliyet elçileri önceden kararlaştırmış ya da konuşma sırasında uzlaşmış oldukları dışında hiçbir şey söylemediler. Zira sadece İbrahim Paşa buyurunca konuşacaklardı, kendi istediklerinde değil.
Cornelius’un hitabı bittikten sonra İbrahim Paşa Hieronymus’a [ s. 37 ]