Habsburg elçileri Hieronymus de Zara ve Cornelius Duplicius Schepper'in 1533 tarihli nihai raporu / sefaretname. (32. sayfa)
Latince
34
Loca maritima Regiae Maiestatis, Tametsî satis crederent Oratores id non ita se habere, ad omnem tarnen certitudinem subiunxit Cornelius, Non dubitare se Oratores, quin ex quo pax esset nunc conclusa, non esset permissurus magnus Caesar à Rege Ferdinando filio suo per quenquam aliquid aufferri, puta arces aut oppida, Id quod Hieronymus intercipiens clarius exposuit, dicens, famam esse de Georgio Gryti, illum velie Regi adimere supradicta oppida,prout rumor erat etc.
Ad hœc verba Imbrahimus Bassa eleuans oculos dixit. Vos aíficitis me pudore talia dicendo, Quales homines essemus nos, si cum pacem vobis damus, aufferremus et adimeremus vobis oppida vestra, Gryti id minime facturum, de quo non deceret nos dubitare, Esse aliud.
Quœsiuere postea Oratores dicti, Qualiter deberent alloqui magnum Caesarem , Ipsi enim Imbrahimo Regiam Maiestatem tantum confìdere, vt fratri, et ipsis Oratoribus iniunxisse, vt in omnibus rebus ipsius Consilio uterentur ncque aliter facerent.
Ad quod ille respondit, Ex quo tantam in me fìdutiam habet frater meus Ferdinandus Rex, omnino quid expédiât, dicam.
Viso inquit Imbrahimus Bassa magno Cassare et exhibitis illi honoribus debitis, exponetis breuibus et paucis verbis, Qualiter Ferdinandus Rex filius eius, maxime gaudet de ipsius sanitate, Et dicit quod ipse et Regna prouintieque suœ sunt patris sui, Et uicissim Regna et bona patris sui sunt sua,
Et quod ipse in omnibus uult gratificari patri, quodque vicissim pater suus in omnibus ipsi gratificabitur, Eodem modo dicetis de Regina Maria.
Postea dicetis. qualiter Rex Ferdinandus intellecto quod ego Imbrahimus Bassa de nobilissima Domo sua
[ s. 34 ] her ne kadar elçiler bunlara yeterince ikna olmuş olsalar da, bunların hakikat tarafı yoktur. Cornelius lafa girdi ve artık sulh elde edilmiş olduğundan yüce padişahın evladı Kral Ferdinand’dan ister kale ister şehir hiçbir şeyin gasp edilmesine göz yummayacağına elçilerin kesinlikle şüphelenmediklerini söyledi. Hieronymus da araya girip açıkça ortalıkta Giorgio Gritti’nin yukarıda adı geçen şehirleri Kral’dan [cebren] almak istediğine dair söylentiler dolaştığını izah etti.
Bu sözler üzerine İbrahim Paşa gözlerini havaya kaldırıp konuştu: “Böyle sözler ederek bana hakaret edersiz. Biz ne fıtratta insanlarız ki size sulh bahşederken şehirlerinizi gasp edelim? Gritti de böyle bir şey yapmayacaktır ve bundan şüphe itmek de bize yakışmaz!”
Akabinde elçiler yüce padişahla nasıl konuşmaları gerektiğini sordular. Majesteleri Kral, İbrahim’e kardeşi gibi güvenmekteydi ve elçilere de her maslahatta izlemeleri gereken tek yolun İbrahim’in tavsiyesini dinlemek olduğunu söylemişti.
İbrahim Paşa cevaben “Karındaşım Ferdinand Kral bana bu derece itimat ettiğinden, size huzurda ne iktiza ider söyleyeyim: Yüce padişahı görüp hürmetlerinizi sunduktan sonra az ve öz kelamla evladı Ferdinand Kral’ın nasıl da sağlığına duacı olduğunu; kendisinin, krallıklarının ve memalikinin babasına, keza babasının krallıkları ve memalikinin de kendisine ait olduğunu; her hususta babasını memnun etmek istediğini ve kendisinin de her hususta babasından memnun olduğunu söyleyiniz. Keza Kraliçe Maria için de böyle deyiniz. Ardından Kral Ferdinand’ın İbrahim Paşa’nın çok asil bir aileye doğmuş olduğunu duyduğundan ve babası yüce padişah nezdindeki maslahatını yalnızca ağabeyi olan bana emanet ettiğinden bahsedesiz ve aynısını Kraliçe için de diyesiz. Evladı mezkûr Ferdinand’ın bu yüzden kendisini ilgilendiren hususları babasının da İbrahim’e emanet etmesini ve bu işlere nazır kılmasını rica ettiğini söyleyiniz. Müzakerelere gelince; bunları zaten yüce padişahın müşaverecilerine arz ve izah ettiğimiz ecilden tekrara hacet yoktur. Bunları kısa ve tez cümlelerle söylemelisiz. Macaristan Krallığı’na gelince, Ferdinand Kral’ın layıkıyla tavsiye almasını ben ayarlayacağım. Zira kulum Alvise Gritti’yi ihtiyacı olan ne varsa verip yanına irsal kılacağım.” [s. 34]