Kaynak Türü
Elçi Raporu
Cilt No /Belge No
6/1
Kayıt Tarihi
Haber Tarihi
Kayıtta Adı Geçen Yer İsimleri
Kayıt İçeriği

Habsburg elçileri Hieronymus de Zara ve Cornelius Duplicius Schepper'in 1533 tarihli nihai raporu / sefaretname. (28. sayfa)

Doğrudan İlgili Diğer Kayıtlar
Özel Not

Latince

Kaydın Metni

30
Hanc Resolutionem esse magni Cesaris, et haec dicta iri ipsis oratoribus
ab Imbrahimo Bassa : Qui postmodum poteiunt recedere.
Quod ad res Hungaricas attinet, ita se rem habere.
Magnum Coesarem Turcarum uelle Regem lohannem manere in illis, quae
habet, quia ita illi promisit.
Si ipse lohannes Rex partem suam dare vult Ferdinando Regi: ipsum
Caesarem Turcarum esse contentum.
Se Aloysium habere plenariam potestatem disponendi de Regno Hungariae,
et uenturum próxima hyeme in Hungariam, et tune daturum ordinem in
limitibus fîgendis.
Si Serenissimus Ferdinandus Rex ipsi credere uellet, futurum se bonum
inseruitorem ipsius : et facturum ea quae sunt grata Maiestati suae.
Verum esse lohanni Regi donationem esse factam à Magno Coesare pro
se et hoeredibus suis, Et ita ipsum obtenturum esse.
Ad hoec responderé Oratores Regiae Maiestatis sequentia.
Inprimis verba Literarum Caesaris in bonam partem esse interpraetanda,
ñeque mirari ipsum debere hunc Articulum de pace tractanda, Tractatum enim
fieri, etiam cum aher dat altero petente, Ñeque Dominum Ferdinandum Regem
pacem assequi posse ab ipso Turcarum Caesare, nisi eo dante.
Quod ad id attinet, quod Caesar scripsit uestrum et non nostrum, ob id
fieri, quia primus Tractatus est inter Caesarem Turcarum et Regem Ferdinandum,
Vtilitatem autem etiam intelligi, cum ea ad Colonorum utilitatem et
conseruationem facit. Principes enim esse pastores populorum, quorum quidern
populorum commoditas et salus ex ipsis est principibus. Et sic quodammodo
uideri ipsis utile, quod ad commissorum sibi populorum utilitatem
tendit.
Haec sane interprçtanda esse et non rapienda in partem in quam non decet,
prout ncque illud quod Caesar Carolus nusquam uocaret Caesarem Turcarum
fratrem. Si enim de restitutione Coronis oppidi et alijs rebus conuenirent,
quae ad pacem faciunt, tune non defuturum nomen fratris in literis à
Carolo Caesare, ad Turcarum Caesarem scribendis, Hactenus rem agi inter
praefatum magnum Caesarem, vt patrem, et Ferdinandum Regem, vt fìlium,
In qua pace Carolus Caesar sit contentus comprehendi, et non quod spetialem
pacem de per se faceré uelit.
Quod ad Coronem attinet, de quo magnus Caesar ulteriorem mentionem
fieri uetaret, se oratores in futurum de ipso tacituros, et obedituros magno

Kayıt Özeti

[ s. 30 ] Bu karar padişaha aittir ve İbrahim Paşa tarafından elçilere iletilecektir ki, akabinde elçiler çekilebilir.
Macaristan mevzuu ise şöyledir:
Padişah Kral Yanoş’un elinde olanın muhafaza edilmesini istemektedir; zira kendisine öyle vaat etmiştir.
Şayet Yanoş Kral kendi sahip olduğu kısmı Ferdinand Kral’a vermek isterse padişah rahatsız olmayacaktır.
Alvise Macaristan Krallığı’yla ilgili salahiyet- i mutlakaya sahiptir ve gelecek kış Macaristan’a gelecektir. Ardından hudut tayinine bir düzen verecektir.
Şayet haşmetli Ferdinand Kral itimat buyurursa kendisine layıkıyla hizmet edecek ve Majestelerinin hoşuna gidecek faaliyette bulunacaktır.
Yüce padişahın Yanoş Kral’a ve varislerine idareyi bahşettiği doğrudur ve öyle de kalacaktır.”
Buna cevaben Majesteleri Kral’ın elçileri şunları söylediler:
Kayzer’in mektuptaki ifadelerini hayra yorarak okumalılardı ve “sulhu müzakere etmek” gibi ifadelere takılmamaları gerekiyordu. Zira anlaşmalar bir tarafın talep eden tarafa bahşetmesiyle yapılırdı. Ferdinand Kral da şayet Padişah kendisine bahşetmese sulha kavuşamazdı.
Kayzer’in “siz” deyip de “biz” dememesi de ilk anlaşmanın Padişah ile Kral Ferdinand arasında olmasındandır. “Hayrınıza olacak”tan anlaşılması gereken ise tebaaların çıkarına ve muhafazasına hayırlı olacağıdır. Zira hükümdarlar tebaalarının çobanıdır ve onların rahatlarıyla selametlerinden hükümdarlar mesuldur. Bu yüzden belli bir ölçüde tebaalarının faydasına olana meyletmeleri kendileri için de hayırlı görülmektedir.
Kısacası mektuplar akl- ı selimle yorumlanmalı ve münasebetsiz olarak görülmemelidir. Kayzer Karl’ın Padişah’ı asla kardeşi addetmediği de doğru değildir: Şayet Koron’un istirdadı ve diğer hususlarda uzlaşabilir de sulh ederlerse Kayzer Karl’ın padişaha yazacağı mektuplarda “kardeşin ismi” eksik olmayacaktır. Artık mezkûr yüce padişah peder ve Ferdinand Kral ise evlat olarak aralarındaki maslahat görülecektir. Bu sulha dâhil edilmekten Kayzer Karl hoşnut olacaktır ve kendisi hususi bir barış bağlamak istememektedir.
Koron mevzuuna gelince; padişah bu hususu kapamak istiyorsa elçiler sükûnetlerini koruyacaklar ve yüce padişahın [ s. 30 ]

Kaynak Bilgisi
Antal Gevay., Urkunden und Actenstucke zur Geschichte der Verhaltnisse zwischen Oesterreich, Ungern und der Pforte im XVI. und XVII. Jahrhunderte, Wien, (1840 [1838]-42).