Kaynak Türü
Elçi Raporu
Cilt No /Belge No
6/1
Kayıt Tarihi
Haber Tarihi
Kayıtta Adı Geçen Yer İsimleri
Kayıt İçeriği

Habsburg elçileri Hieronymus de Zara ve Cornelius Duplicius Schepper'in 1533 tarihli nihai raporu / sefaretname. (26. sayfa)

Doğrudan İlgili Diğer Kayıtlar
Özel Not

Lâtince.

Kaydın Metni

28
armîs, et nos similiter nostris idem scribemus Quae induciae incîpient à die datae
literarum ; Cum conditione quod non inducentur noua presidia in Coronem.
Scribemus preterea ad Barbarossam ut désistât à molestandis Christianis.
Et iterum subiunxit.
Si pacem habuerimus inquit, Imperator Karolus bene manebit Imperator.
Verum est inquit. Ipse est potens dominus inter Christianos, sed non
omnes ipsi obediunt. Bene ostendam uobis multas literas ad nos missas ab ijs
etiam qui apud ipsum Karolum sunt et ab alijs principibus sed ipse nullas
possç ostendere ab aliquo nostrum aut ab aliquo Sanzacho ad se missas.
Responderunt Oratores, Inter se conclusum esse ut alter ipsorum scilicet
Cornelius se conferret ad Hispanias. haec relaturus.
Quod ad inducias attinet si quid ante earum declarationem fìeret utrimque
, non censeri ob id fractas esse, preterea non debere constringi Coronenses
in tantum quod non possent emere necessaria interim panes Carnes et alia.
Ad quod assentiebatur.
Postea quesiuit Cornelius. Quid sperandum esset de illis articulis qui
concernebant eos qui in Corone sunt. Et quid de regno Hungariç sperandum
fìrmiter. Quid de Barbarossa , ut eo scito melius se posset Caesar Karolus ad
pacem disponere.
Respondit Imbrahimus Bassa. Tu uis inquit scire quid nos ad hçc dicamus,
et non habes commissionem à Carolo Caesare. Et uisus est similis commoto.
Tune respondit Aloisius Gryti. nolite inquit nunc haec curare : uenietis
ad me et ego uobis dicam. Et ad Cornelium conuersus priusquam inquit es
abiturus peruenies ad Bassam. Nam nunc ipse uult ire ad magnum Caesarem.
Sic recessimus nos oratores, Hac uice semel tantum bibimus apud eum. Diuque
consyderantes ipsius verba deprehendimus haud dubijs coniecturis, ipsum
Imbrahimum quaecumcjue dixisset: ad cautelam dixisse propter presentiam
Secretarij magni Caesaris et lonusbeg. Nam fréquenter nobis conniuebat. Et
Aloisius Gryti egit interpretem. Et quantum humana coniectura comprehendi
potuit, conijcere potuimus illuni, simulate haec dixisse. Quia crederet neque
Mustapham secretarium ncque lonusbeg tacituros esse audita, sed reuelaturos
Thurcis, et alijs Bassis.
Ita nobis eo tempore visum est.
Post hanc audientiam, Magnus Caesar Thurcarum et Imbrahimus bassa
hoc die se contulerunt ad domum Aloisij Gryti ubi mansere per tres horas
noctis, plurima secreta cum eo conferentes. de quo ipsius aduentu postea

Kayıt Özeti

silah bırakmalarını söyleyin ve biz de kendi adamlarımıza aynısını emredeceğiz. Ateşkes mektupta yazılı gün başlayacaktır ve şartımız Koron'a yeni garnizon kuvveti eklenmemesi doğrultusundadır.
Sonrasında Barbaros'a yazıp Hristiyanlara zulümden vaz geçmesini söyleyeceğiz". Tekrar ekledi:
"Eğer sulh bağlayabilirsek Kayzer Karl pek ala İmparator olarak kalabilecektir. Her ne kadar nasara taifesi arasında kadir bir hükümdar ise de, herkes ona itaat etmemektedir. Zira Karl'ın yanında olanlardan ve sairden bize gönderilmiş pek çok mektup size gösterebilirim, ancak kendisi bizim sancaklarımızdan ona yollanmış hiç bir mektup gösteremez."
Elçiler cevap verdi: "İçimizden birisi (yani Cornelius) İspanya'ya gidip bunları nakledecek diye anlaştık. Ateşkese gelince, şayet iki tarafın herhangi birinden zamanından önce bir halel zuhur ederse, ateşkes bozulmuş addedilmeyecektir. Dahası, Koron'da yaşayanlara müzayaka çektirilmeyecek, ekmek, et ve saire satın almalarına engel olunmayacaktır."
Bu şartları kabul edildi.
Ardından Cornelius sordu: “Koron’dakilere işaret eden bu maddelerden beklenmesi gereken nedir? Ya da Macaristan Krallığı’yla ilgili? Yahut Barbaros’la ilgili? Bu konular netliğe kavuşursa Kayzer Karl sulha daha yatkın olacaktır.”
İbrahim Paşa cevap verdi: “Bunlara ne diyeceğimizi bilmek istersin ancak Kayzer Karl’dan salahiyet almış değilsin. Alacağa da benzemiyorsun.”
Ardından Alvise Gritti cevap verdi: “Siz bunları dert etmeyin. Bana gelin; size diyeceklerim vardır.” Ardından Cornelius’a dönüp “ayrılmadan önce İbrahim Paşa’ya gidesin; çünkü şimdi yüce padişahın yanına gitmek istemektedir” dedi.
Biz elçiler böylece ayrıldık. Bu sefer [İbrahim Paşa’nın] yanında yalnızca bir defa içmiştik. İbrahim Paşa’nın sözlerini uzun süre değerlendirip, şüphe götürmeyecek şekilde şunu fark etmiştik ki Padişah’ın nişancısı [Secretarius] ve Yunus Beğ huzurda bulunduğu için temkinli konuşmuştu. Zira sık sık bize göz kırpıyordu. Ayrıca, Alvise Gritti tercümanlık yapmaktaydı. Tahmin edebildiğimiz kadarıyla bunları numaradan söylemişti. Çünkü ne Reisülküttab [secretarius] Mustafa’nın ne de Yunus Beğ’in duyduklarını sır olarak tutacaklarına inanmakta ve de Türklerle diğer paşalara söyleyeceklerini düşünmekteydi.
O sırada böyle olduğunu düşünmekteydik.
Bu görüşmeden sonra yüce padişah ve İbrahim Paşa aynı gün Alvise Gritti’nin evine gittiler, gece üç saat kaldılar ve pek çok gizli hususu danıştılar. Döndüklerinden sonra [s. 28]

Kaynak Bilgisi
Antal Gevay., Urkunden und Actenstucke zur Geschichte der Verhaltnisse zwischen Oesterreich, Ungern und der Pforte im XVI. und XVII. Jahrhunderte, Wien, (1840 [1838]-42).