I. Ferdinand'ın İstanbul'a göndermiş olduğu elçi Hoberdanacz'ın 1528 tarihli nihai raporu. (Gevay, 14. sayfa)
I. Ferdinand'ın İstanbul'a göndermiş olduğu elçi Hoberdanacz'ın 1528 tarihli nihai raporu. (Gevay, Latince)
16
sed cumprimum lesa fuerits renuntiabitury Aliud accedite quod cesar non denuntiatis regi Ludouicoi indutiis castra que nunc in Hungaria tenet. oc cupauity quod et iiegi nostro bene cauendum esta-neisimile sibi vsuueniau ibraim. one sunt igitur castra que- dominus vester sibi reddi petit. be sponderunt Muntii liandoralbaa Sabacz. Salonkemeny waradinumv Petriy wilacky Serewdi Athiay bednecka iiewlpena- iricltj zenthenethera batzh-a. Seuerinuma Pewtha orzoway Mihaldij iaytzay zvvetzaya banialucapgiilinio niuma Scardona. vdwinuma zadwinume lxlouigraduma ostrowitza etc. ibraim. Mirum cur et constantinopolim non petieriti besponderunt nuntii one no minauimus pertinere cognouimus ad ditionem et regna serenissimi domi ni begis nostri yi constantinopolim vero per nos non petijt. hion dubium est autem nobisa quin regnum istud Grecorum repetereta si ad maiestatem suam pertinere videret ibraim. ingenue loquorgetsub fide mea vos re quiro vt edisseratis nobis si per lvosi illud petierit. Responderunt romi natio vestra hoc sibi persuadeat quod si Maiestas sua vel hoc regnum vel alia maiora per nos petiisseta nullius etiam metus vel alterius cuiuscunque passionis respectu. reticere vellemus . sed certumlest quod per nosiminime petierit. ibraim. quod si cesar hec castra non restituatj ait ne se illa ivi expugnaturum et recuperaturumr Ptesponderunt Secreta domini nostri ne scimus nec minus quid in animo habeat querimus neque hoc a maiestate sua intelleximus. ibraim. lium vos dicitis eum vi expugnaturum illaP be sponderunt. Mescimus sed hoc nos non preterit nominum nostrum iuue nem potentem et animosum essea equitare et armorum pueritiam habere. animus autem et intentio sua nobis non constat a quia nemini secreta sua reuelata nisi cui necesse est.p sed si rancorem aliquem aut malum animum versus cesarem haberet nos inpresentiarum non misisseu sed quia bonum hucusque habuit. nos ideo pro tractanda amicitia et bona vicinia misit. ibraim. Sub quavspeibex vester illa sibi restitui peti-t cum bene sciat cesarem hec non restituere eumque in occupationeillorum multasi expensas et la bores non sine multiplici sanguinis humani iactura et effusione fecisse et pertulisse. besponderunt bominus noster rex primam spem suam habet in deum omnipotentema quo cuncta prospera sibi nuncusque largita sunt et concessa. nec latet maiestatem suam quod cesar in occupationelcastro rum illorum expensas fecerit laboresque et incommoda cum amissinne vii rorum militarium et effusionesanguinis perpessus sit. cum itaque dominatio vestra illis etiam interfuerit et sciat expensarum quantitatem ac incommo
[16] ihlal edildiği anda ilga edilir. Bundan başka, İmparator’un şu anda Macaristan’da hakim olduğu kaleler Kral Layoş’la vaki’ olan ateşkes bozulmadan işgal etmiştir ve Kralımız benzer bir şeyin kendi başına gelmemesi için temkinli davranmaktadır. İbrahim: Kendisine geri verilmesini istediği kaleler hangileridir? Elçiler cevapladı: Belgrad, Böğürdelen, Slankamen, Petrovaradin, Filak, Serewd [?], Athia [?], Redneck [?],Kölpeny, İreg, Zenthenether [?], Ratzha[?], Severin, Peç, Irşova, Mihaldi [?], Yayçe, Zvechay, Banyaluka, Knin, Skradin, Udbina, Zadwinum [?], Novigrad, Ostroviçe, vs. İbrahim: İstanbul’u da isteseymiş! Elçiler cevapladı: Saydığımız yerlerin Haşmetlü efendimiz Kralımıza ait olduğunu düşünüyoruz; İstanbul’u sormamızı istemedi. Ancak şüphemiz yok ki kendisine aid olduğunu düşünseydi Rumların Krallığı’nı da isterdi. İbrahim: Dürüstçe söylüyorum ve sizi temin ederek rica ediyorum: Sizden böyle bir şey istedi mi? Elçiler cevapladı: Zat- ı aliniz kani olsun ki şayet Majesteleri bu krallığı ya da başka daha büyük olanları bize istetseydi, hiçbir korku ya da herhangi bir çekinceden ötürü sessiz kalmazdık. Ancak emin olunuz ki asla bizden öyle bir şey istemedi. İbrahim: Eğer İmparator[umuz] bu kaleleri istirdad etmezse, savaşarak alacağını söylemedi mi? Cevapladılar: Efendimizin sırlarını bilemeyiz; ayrıca, ne niyette olduğunu ne kendisine sorarız ne de duymuşuzdur. İbrahim: Yani şimdi bu kaleleri almak için savaşmayacak mı diyorsunuz? Cevapladılar: Bilmiyoruz, ancak şunu da göz önüne almalıyız ki Efendimiz henüz genç, kuvvetli ve heveslidir; sefere çıkmak ve tecrübe- i esliha etmek ister. Yine de niyetinin ne olduğu bize malum değildir, zira gerekmediği müddetçe kimseye sırlarını söylemez ve şayet İmparator’a karşı bir garezi yahut adaveti varsa da bizi bu sebeple yollamadı. Şimdiye kadar iyi niyet gösterdi ve bizi de dostluk ve komşuluk bağlamak için yolladı. İbrahim: İmparator’un bu şehirleri geri vermeyeceğini ve bunları elde etmek için kaybettiği veyahut sebep olduğu kanlar ve canlar pahasına onca emek sarf edip harcama yaptığını bile bile nasıl olur da Kralınız bu kalelerin kendisine istirdadını ister? Cevapladılar: Efendimiz kralımız öncelikle şimdiye kadar kendisine bütün zenginliğini bahşetmiş olan kudretinden sual olunmaz Tanrı’ya güvenir. Ayrıca, majesteleri İmparator’un bu kaleleri almak için büyük harcamalar yaptığını, çok zahmete girdiğini ve adam kaybedip kan döktüğünü bilmez değildir. Lakin zat- ı aliniz de bu işin içinde olduğundan bu harcamaların miktarını, girilen zahmetin niteliğini [16]