Kaynak Türü
Elçi Raporu
Cilt No /Belge No
02/01
Kayıt Tarihi
Haber Tarihi
Kayıtta Adı Geçen Yer İsimleri
Kayıt İçeriği

I. Ferdinand'ın İstanbul'a göndermiş olduğu elçi Hoberdanacz'ın 1528 tarihli nihai raporu. (Gevay, 13. sayfa)

Doğrudan İlgili Diğer Kayıtlar
Özel Not

I. Ferdinand'ın İstanbul'a göndermiş olduğu elçi Hoberdanacz'ın 1528 tarihli nihai raporu. (Gevay, Latince)

Kaydın Metni

15
imperatorem fratrem suum vt ii duo quoque potentissimo rilurcarum cesari
sint futuri boni amici et vicinia iianc vero Serenissimus dominus rex noster
medio et opera dominationis vestre apudv potentissimum cesarem prefatum
cum ordine et commoditate fieriiposse autumata pro ea qua ipsa penes eum
pollet autoritate. ouesiuit ex eis librahima quo ordine via et modo illa cum
iurcarum cesare fieri deberetP besponderunt nuntii iiabemus commissio
nem a Serenissimo domino rege nostro vt omnia que licita et conuenientia
sunt ex consilio et directionle dominationis vestre faciamus cum hactenus rex
noster nunquam inimicatus fuerit cesari nec cesar begi nostro. iit nobis etiam
videtur dominationem vestram in hac legatione bene ordinanda et perfi
cienda bonum modum et ordinem mediaque vtrique parti iusta et tolera
bilia reperire posse. Petiit autem ibraim a iliuntiis vt ipsi iudicent modum
talem per quem hec fieri posse arbitrentun nuntii repetierunt priora nem
pe quod iniunctum esset eisa vt omnia licita et congrua facerent ex nutu et
arbitrio dominationis sue. Ad que respondit Ibraim cesar Thurcarum que
armis et potentia sibi subiecit . bex vester sibi quoque subdiditg vosque
nihilominus mittit ad tractandam bonam-t viciniam et amicitiam que inter
Se dissideuta mihique modum planenu-llum patefaciunt cum quo vobis con
sulatu besponderunt nuntii biximus ante.1quod Serenissimus bex et do
minus noster in iis que sibi bello acquisiuitnihil occupauitcastra et loca
in manibus cesaris rilurcarum existentiaa Sed credimus dominationem vestram
in iis bonum ordinem et modum reperire posse . modo voluerit. ibraim.
iixistimo vos habere instructionem a domino vestro in qua proculdubio
habetis sub qua conditione et quo pacto debeatis illam tractare vel assu
mere. Modum tamen hunc reperiri posse opinor si rex vester iiunigaria
cedere voluerit. besponderunt nuntiis cum dominatione vestra nobis nihil
est disPutianduma Sed si dominatio vestra cupit intelligere quo pacto illa
tractari possit a recensebimusi ibraim. iPlacet vt dicatis. biuntiig Serenissi
mus rex et dominus noster.amicitiam hanc non ad duos vel tres duntaxat
annos . atque eo pacto queritpfvt illa leui-qiuopiam-rerum euentu irritetur aut
renuntietur sed quod illa ad iustum aliquod tempus maneat et.perduret.
hancque bene fieri posse crederemusj si cesar Turcarum castra regno
iiungariæ ablata et per ipsum cesarem occupata restituat nam quousque
cesar hec-in manibus suis habebit prouintie Serenissimi domini regis nostri
adiacentes et conterminei nullam pacem firmamlinter se haberepoterunta sed
vtrinque se perdenta et sic illa amicitia et bona vicinia neutiquam durabit

Kayıt Özeti

[15] İmparatoru olan kardeşini de etkilemeye çalışacak ki ikisi de kudretlü Türk İmparatoru’na gelecekte iyi dost ve komşu olsunlar. Yüce efendimiz kralımız inanıyor ki zat- ı alinizin aracılığı ve çabası sayesinde edebiyle ve rahatlıkla İmparator bu konuda ikna edilebilir, zira onun üzerinde büyük bir nüfuzunuz vardır. İbrahim onlara hangi yolla ve ne şekilde Türk İmparatoru’nu ikna edebileceğini sordu. Elçiler cevap verdi: Yüce efendimiz kralımız bizi zat- ı alinizin yönlendirmesi ve görüşleri doğrultusunda münasip ve meşru olan her şeyi yapmamız için görevlendirdi. Öyle ki şimdiye kadar kralımız İmparator’a karşı hiçbir adavet beslememiş, ve İmparator da Kralımıza karşı göstermemiştir. Ayrıca, öyle düşünüyoruz ki zat- ı aliniz bize bu görevimizde aracı olarak yardımcı olabilir ve iki tarafa karşı da adil olabilir. İbrahim elçilere bunu nasıl yapabileceği hakkında ne düşündüklerini sordu. Elçiler de ona önceden söylemiş oldukları gibi zat- ı alilerine münasip ve meşru gözüken her şeyi yapacaklarını söylediler. İbrahim buna mukabele etti: Türk İmparatoru’nun kılıcıyla aldığı yerleri sizin Kralınız da kendine tabi kılmış olmasına rağmen sizi komşuluk ve dostluk bağlamak üzere buraya yolluyor ki, bu kavramlar kendi içinde uyuşmazlık gösteriyorlar. Size ne diyebileceğimi hiç bilemiyorum. Elçiler cevapladı: Daha önce de belirttik ki Yüce Kralımız ve efendimizin kılıç hakkıyla elde ettiği topraklar arasında Türk İmparatoru’na ait olan hiçbir kale ya da yerleşim bulunmuyor. İnanıyoruz ki zat- ı alinizi bize aracı olabilir. İbrahim: Muhakkak ki efendiniz sizlere hangi koşullar altında müzakere etmeniz gerektiğine dair talimat vermiştir. Yine de eğer kralınız Macaristan’dan feragat etmek isteseydi bir orta yol bulunabilir. Elçiler cevapladı: Zat- ı alinizle tartışacak bir şeyimiz yok; ancak zat- ı aliniz hangi şartlar altında görüşeceğimizi bilmek isterse, anlatırız. İbrahim: Lütfen konuşun. Elçiler: Yüce kralımız ve efendimiz sudan sebeplerle kenara atılmak üzere bağlanmış sadece iki – üç yıllık bir dostluk tesis etmek değil, uzun soluklu bir sulha varmak istiyor. Bunun pek ala yapılabileceğini düşünüyoruz, tabi eğer Türklerin İmparatoru Macaristan Krallığı’ndan koparılmış ve bizzat fethetmiş olduğu kaleleri geri verirse. Zira İmparator elindeki Haşmetli kralımız efendimizin memalikine komşu ve sınırdaş bu yerleri tuttuğu müddetçe aralarında sağlam bir barış sürmesi mümkün değildir; iki taraf da zararlı çıkar ve böylece asla dostluk ve komşuluğun baki olması imkanı kalmaz, [15]

Kaynak Bilgisi
Antal Gevay., Urkunden und Actenstucke zur Geschichte der Verhaltnisse zwischen Oesterreich, Ungern und der Pforte im XVI. und XVII. Jahrhunderte, Wien, (1840 [1838]-42).