I. Ferdinand'ın İstanbul'a göndermiş olduğu elçi Hoberdanacz'ın 1528 tarihli nihai raporu. (Gevay, 11. sayfa)
I. Ferdinand'ın İstanbul'a göndermiş olduğu elçi Hoberdanacz'ın 1528 tarihli nihai raporu. (Gevay, Latince)
lvominauit ibraim potentissimos beges Prantie Polonieg pontificemi venetos et wayuodam iranssyluaniensem. A quo et iiabardanecz petiita Mumne ipsi prenominatos beges aiiirmarent esse potentissimos. besPondit ibraim. ita sanea cum summus pontifex beges callie et polonie ac veneti maiores et potentiores sint in tota christianitate. Habardanecz respondit certum est iiegem callie esse potentissimum in christianitatea Sed et illud absque con trouersia dicere possumus quod summus pontifex tantum potest quantum duo tresue regesa rex polonie domino nostro affinitate iunctus est . hunc que maiestati sue infensum esse non arbitramuri veneti vero fuerunt po tentes quamdiu adherebant Serenissimo domino begi nostro. inpresentia rum autem quando- Summus pontifex callus et veneti a potentissimo Romanorum imperatore ac domino nostro fratre suo bello victi subacti et captiuati fuere. ac vtriusque potentiam sensere p tamquam male habentes ceperunt indigere medico quo cesar bomanorum et bex noster adhuc ideo sit lausj opus non habenta sed tantum cupiunt habere bonam amicitiam po tentissimi fsi modo velitj iurcarum cesaris Ad hoc ibraim. iit si nolit cesar quid tumP bespondit iiabardanecz. bominus noster neminem ad amicitiam suam ingrato animo trahit sed oblatam ab aliquo non dedigna turp ideoque confidit cesarem riiurcarum voluntaria et bona amicitia sibi iungi debere non violentia que amicitiam tollita Sed si begem nostrum hanc consequi non valere contingata necesse est accipiat et compenset etiam hunc animum ab imperatore demonstratum. quibus dictis. ibraim causatus est cesarem in presens aliis negotiis magis arduis occupatum presentibusque longius immorari non posse. Sed quod in crastinum vel perendie designare velit horam qua vel in presentia cesaris vel coram commissario a maiestate sua deputando singula que referre habereta producere posset. nuntii di missi ac cum Sool equitibus honorificentissime ad hosPitia sua sunt conducti. Sequenti die feria secunda post festum Penthecostes ibraim bassa misso ad nuntios Secretario quodam imperatoris nuntiari iussit eis impe ratorem aliis nunc impeditum negotiis personali ipsorum audientie vacare non possea sibi vero negotium omne commisissea Ad quem nuntii cum per uenissent et consedissenta interrogauit eosa quam ob causam spetialem missi essent aut venissent nuntii besponderunt Mundi Hesterno die inquirebat a nobis dominatio vestra. quo iure ipotiretur rex noster iiungaria et quare sibi budam et totum illud fere regnum subiecerit cum eandemj vt ipsa asseruit. imperator sibi vi subiugasse feratur. causamque ipsam etiam coram cesare
İbrahim kudretlü Fransız ve Leh Kralları ile Papa’nın, Venedik’in ve Erdel Voyvodası’nın isimlerini saydı. Bunun üzerine Hoberdanecz mezkur Kralların kendilerini kudretli olarak görüp görmediklerini sordu. İbrahim cevapladı: Sahiden öyledir, Papalık, Fransa ve Polonya Kralları ile Venedikliler Hristiyan dünyasının ulu ve kudretlülerindendir. Hoberdanecz cevapladı: Fransa Kralı’nın Hristiyan dünyası güçlü olduğu doğrudur, ancak şu da su götürmez bir gerçektir ki Papalık olsa olsa iki ya da üç kral kadar güçlüdür. Polonya Kralı efendimize samimiyetle bağlıdır ve majestelerine bir zarar vereceğini düşünmüyoruz. Venedikliler efendimiz Krala sadık oldukları müddetçe gerçekte de güçlülerdi; lakin artık Papalık, Fransa ve Venedikliler kudretlü Roma İmparatoru ve efendimiz kardeşi tarafından savaşta yenilip mağlup ve mahpus edildiklerinde, iki kuvvet de kendilerini kötü hissedip Roma İmparatoru ve Kralımızın (Tanrıya şükür) ihtiyaç duymadığı bir ilaca gereksinim duymaya başladılar ki, bu da kudretlü Türk İmparatoru’nun dostluğudur. İbrahim bunun üzerine: Ve Kayzer ne istiyor bu durumda? Hoberdanecz cevapladı: Efendimiz kimsenin dostluğuna karşı minnetsiz kalmaz, ancak kimseye de tenezzül etmez; bu sebeple biliyor ki Türk İmparatoru kendisine dostlukla ve kendi isteğiyle bağlanmalı ve dostluğa son vermemeli. Ancak, eğer Kralımız’a mukabele etmezse de Kayzer tarafından gösterilen bu iyi niyeti bir telafi olarak kabul etmeli. Bunlar söylendikten sonra İbrahim belirtti ki İmparator el-an daha mühim başka işlerle meşguldü ve daha fazla ertelenemezdi. Ancak, ertesi ya da başka bir gün belirleyip İmparator’un huzurunda ya da gönderdiği adamlarıyla konuşup her şeyi tek tek anlatmaya devam etmelerini istiyordu. Elçiler huzurdan çıkarıldıktan sonra 300 süvari tarafından onurlandırılarak hanlarına (hospitia sua) götürüldüler. Ertesi günü Pentekost’tan sonraki ikinci tatil günüydü (die feria secunda post festum Penthecostes), İbrahim Paşa imparatorun katiblerinden birini yollayarak elçilere İmptarator bazı şahsi meselelerden ötürü meşgul olduğundan kendilerini huzura kabul edip ilgilenemeyeceğini elçilere iletmesini emretti. Bütün işleri İbrahim’e emanet etmişti ve elçiler onun huzuruna gelip oturdular. İbrahim elçilere hangi hususi sebeplerden ötürü yollandıklarını yahud geldiklerini sordu. Elçiler cevap verdi: Dün zat- ı aliniz bize efendimizin hangi hakla Macaristan’a sahip olduğunu ve nasıl olup da (İmparator buraları kendi tabiyetine aldığı bilinmişken) Budin’i ve bütün krallığı kendine tabi kıldığını sormuştunuz. Ne sebepten ötürü böyle olduğunu eğer dilenir ya da gerekli görülürse İmparator’un huzurunda [13]