I. Ferdinand'ın İstanbul'a göndermiş olduğu elçi Hoberdanacz'ın 1528 tarihli nihai raporu. (Gevay, 10. sayfa)
I. Ferdinand'ın İstanbul'a göndermiş olduğu elçi Hoberdanacz'ın 1528 tarihli nihai raporu. (Gevay, Latince)
manum eaque porrecta retrocesserunt ad locum sibi paratum vbi aderat
interpres cepit itaque orare Habardanecz in hunc modum. Serenissimus et po
tentissimus et inuictissimus princeps et dominus meus gratiosissimus do
minus Perdinandus dei gratia iiungarie bohemie balmatie croatie Scla-A
vonie etc. bex salutat Maiestatem vestram illique tamquam vicino suo im
precatur et optat omne bonum. que sic retulit interpres. bominus illius
se commendat maiestati vestre veluti domino suo eique sua seruitia offert.
i-ioc intellecto iiabardanecz interrogauit interpretema quidnam dixisset aut
quomodo retulisset salutationem. bespondit se ita vt premissum est retu
lissea a quo bis et amplius i-iabardanecz quesiuit causam propter quam
eo modo salutationem protulisset. bespondit interpres ornatus gratia se. id
fecissea cum arbitraretur eam hoc modo factam in auribus cesaris et alio
rum melius sonare. Ad que iiabardanecz dixita Se nollea vt sic fiereta sed
tenore puro et simplicia quo a se prolata fuisset. Moxque cesar vtrumque
scilicet iiabardanecz et interpretem oblique intuitus esta ibraim autem ab
interprete petiit quidnam dixisset iiabardanecz voluitque vt verbum verbo
redderet prout ab iiabardanecz dictum esseta et non aliter. riiandem in
terpres iiabardanecz salutationem simpliciter protulit. iussus est i-iabarda
v necz ab ibraim bassa cetera si que in commissis haberet proponerea idque
hoc tenore orsus est. Serenissimus et potentissimus dominus noster gra
tiosissimus bex misit nos ad maiestatem vestram ad videndum sanitatem
prosperitatem et augmentum illius de quibus eidem congratulatura iiecque
illi misit donaria que maiestas vestra grato suscipiat animoy bedit autem
nobis in mandatis vt eidem maiestati vestre significemus qualiter ex nutu
diuino creatus sit i-iungarie rex et nunc illi propior aliquanto quam antea
esse ceperita Aliud non existimans quam maiestati vestre placiturum esse.
vt tam potentem regem sibi in vicinum sortita sita Preterea Maiestas sua
regia literas hasce maiestati vestre misit quibus lectis commisit mihi non
nulla eidem ore referendaa que si nunc per otium liceat exponamy vel in
aliud tempus eidem congruum et opportunum differam. Sub hec cesar ad
se vocato ibraim basse secreta quedam in autem contulitp qui conuersus
ad nuntios quesiuit ex eis causam cur bex eorum animo tam insolenti se
potentissimum declaret in facie imperatoris rilurcarum cum plerique alii iie
ges christiani se sub umbram eius commendare et seruitia sua offerre non
detrectent. interrogauit eundem Habardanecza qui nam reges illi essent.
[12] ve uzattıktan sonra da tercümanların da beklediği kendileri için hazırlanmış yere çekildier.
Hobardanecz şu sözlerle nutkuna başladı: Yüce ve kudretlü ve yenilmez prens, ali cenap efendim Ferdinand, Tanrı’nın inayetiyle Macaristan’ın, Bohemya’nın, Dalmaçya’nın, Hırvatistan’ın, Isklavonya’nın, vs. Kralı siz Majestelerini selamlar ve sizin için hayır dualarıyla beraber güzellikler diler. Tercüman bunları çevirdi. Efendimiz siz majestelerine dostluğunu [se commendat] ve hizmetini sunar. Bu da anlaşıldıktan sonra Hoberdanecz Tercümana ne dediğini ya da selamını nasıl ilettiğini sordu. Tercüman söylediği gibi ilettiği cevabını verdi, ancak bunun üzerine Hoberdanecz tekrar iki defa hangi sebepten ötürü o şekilde selamı ilettiğini sordu. Tercüman zarafet üzre öyle yaptığını söyledi ki, bu şekilde İmparator’un ve diğerlerinin kulağına daha güzel geleceği düşünülüyordu. Bunun üzerine Hobardanecz dediklerinin olduğu gibi sade bir şekilde, tıpkı kendisinden çıktığı gibi söylenmesini tercih ettiğini belirtti. Az sonra İmparator hem Hoberdanecz’e hem de tercümana yan yan baktı; İbrahim tercümandan Hoberdanecz’in ne dediğini ve istediğini sordu ve Hoberdanecz ne dediyse aynen kelimesi kelimesine aktarmasını istedi, başka türlü değil. Nihayetinde Tercüman Hoberdanecz’in selamını sade bir şekilde aktardı. İbrahim Paşa Hoberdanecz’e iletmesi gereken başka bir mesaj varsa söylemesini emretti. O da konuşmaya başladı: Yüce ve kudretlü efendimiz Kral haşmet-meabları bizi siz majestelerine sağlık ve refahınızı sormamız ve bunların artmış olmasından ötürü sizi tebrik etmek üzere yolladı. Ayrıca sizlere nazikçe kabul ettiğiniz hediyeleri de yolladı. Dahası, bizden istedi ki siz majestelerine nasıl da kendisinin Tanrı’nın dileğiyle Macaristan Kralı olduğunu ve şimdi size öncekinden daha yakın bulunduğunu anlatalım. Böyle güçlü bir kralın kendisine komşu haline gelmesinin kaderin bir oyunu olmasının siz majestelerinin hoşuna gitmiş olduğunu düşünerekten, Majesteleri [Ferdinand]siz majestelerine mektuplarını yolladı. Mektuplar okunduktan sonra şifahen de size bir şeyler iletmemi tembihledi ki, bunları isterseniz [si nunc otium liceat] şimdi, yoksa erteleyeceğimiz başka bir zamanda size anlatayım. Bunun üzerine İmparator İbrahim Paşa’yı yanına çağırarak kulağına gizlice bir şey söyledi, o da Elçilere dönerek sordu: Niçün Kralınız böyle edepsüzce kendini Türklerin İmparatoru huzurunda bu kadar kudretlü gösterdir? Hem de pek çok sair Hristiyan Krallar onun gölgesi altına sığınmış ve hizmetlerini sunmaktan hiç çekinmemişken! Hoberdanecz ona bu kralların kimler olduğunu sordu. [12]