Balyos Pietro Bragadin'in 4, 5 ve 7 Mart İstanbul çıkışlı mektuplarının özeti
La matina vene, per via di Ragusi letere di sier Piero Bragadin baylo nostro a Constantinopoli, di 4, 5 et 7 Marzo.
Et per la terra fo ditto che a Constantinopoli si feva armata. E per lettere di Ragusi di 7 et dil Capitanio dil Golfo, che alla Vallona si feva gran preparamenti di biscoti. Tamen per le lettere pubblice nulla haveano; ma ben erano in lettere dil Baylo, come el mandava uno a posta lo qual dirà il tutto a boca, et fo examinato per li Cai di X et depose; ma non fo lecta in Pregadi. Hor per sue lettere dil Baylo, scrive come Mustafà bassà qual è de lì al governo e stà in caxa per gote, lo mandò a chiamar dicendo che alcuni haveano dà uno arz al Signor dolendosi erano stà danizati in l'Arzipielago etc., et disse di le tre fuste prese per il nostro Proveditor ; et che si provedi et si tegni do galie in Cypro et do in Candia , che etiam il Signor tegnirà 4 galie a Rodi, et non lasserà che Curtogoli sii più a Rodi perchè el fo mandà per uno effecto che non bisogna al presente. Scrive esso Baylo aver iustificà le cose di la Signoria nostra, e di le tre fuste che fo prese dal nostro Proveditor fu perchè l'havea fato danno a turchi e christiani ancora che fusseno turchesche ; etiam prese altre fuste di maltesi che haveano fatto danno a turchi ; sichè restò satisfato e disse che ancora che lui sia amalato, s ' il Signor volesse, subito el toria Cypri et Candia; con altre parole. Et lo invidò a vegnir a veder le sue zoie e cussi andoe, et viste le zoie, le qual erano belle e le laudò molto più di quelle erano. Et rasonando li disse esso Baylo s' il Signor havia piacer che lui li donase do peze di formazo dolze. Lui disse de si che li piaceria summamente più che presente li potesse esser fatto, perochè li piaceva manzar formazo. E cussì lui le ha mandate fino in Andernopoli, dicendo, a Dio se impia una candela ch'è Signor dil cielo e di la terra, non perchè l'habi bisogno, ma per segno di reverentia, e cussi è questo suo picolo presente.
Item, el ditto Mustafà li ha ditto, voria il suo feral et uno horologio che zà richiese.
Item, scrive che ' l Signor è ancora in Andernopoli, et ha mandato per Embrain bassà ch'è al Cayro che ' l debbi ritornar a Constantinopoli et vegni per mar fino al golpho di la Jaza e li dismonti e vegni per terra : al qual li mandò a donar una sella e fornimento di cavallo fornito di zogie et d'oro di ducato di valuta di ducati 30 milia et più.
Item, el Signor ha comprà zoie per ducati 15 milia, zoè una zoia dil qu. sier Zuan Venier di Cao di piazza per ducati 2000, et una di sier Alvise di Prioli procurator per ducati 1000. Et che 'l Signor non vol tornar a Constantinopoli fino non torni Embrain basså. Scrive che ' l bassà preditto li ha ditto: << Save' vù perchè el Signor non vuol che si toy Cypri e Candia a la Signoria? Perchè quando le fosse tolte, li signori christiani se unirano insieme e vi toria Padoa e Trevixo e le vostre terre, e vi lasseria fino Veniexia sola ; ma el Signor non vuol, e vuol mantenir la paxe etc. » Scrive esso Baylo, esser molto amato da quelli bassà, e s' il fosse cussi amado da li senatori di questa terra, saria nel primo grado, che Dio nol voglia. Scrive haver dato li tributi, et tanti porta danari che si convien dar in gola per aver il recever.
Balyos Pietro Bragadin'in 04, 05 ve 07 Mart [1525] tarihli Dubrovnik yoluyla gelen Istanbul çıkışlı mektupları,
İstanbul'da donanma yapılıyor demişler. Dubrovnik'den gelen 7 [Mart] tarihli Donanma Komutanı'nın mektubu demiş ki Avlonya'da büyük bir peksimet tedariği varmış. Açık mektupların hiç birinde bunlardan bahsedilmiyor, ancak balyos'un mektuplarında aleni bir biçimde bahsi geçiyor. Bir tane mektubu yolladığı ulak tüm bildiklerini ağızdan anlatacakmış, bu anlatılanlar Onlar Meclisinde incelenmiş ancak Pregadi'de okunmamış. Mektuplarında Balyos İstanbul'da idarenin halen Mustafa Paşa'da olduğunu onun da gut hastalığı sebebiyle evinden çıkmadığını yazmış. Mustafa Paşa balyosu evine çağırmış ve birilerinin Sultan Süleyman'a Ege adalarında uğradıkları zararları arz ettiklerini yazmış. Demişler ki 3 gemi bizim Donanma kumandanı tarafından tarafından ele geçirilmiş. Donanma Komutanı 2 gemiyi Kıbrıs'da 2 gemiyi ise Girit de tutuyormuş, buna karşılık Sultan Süleyman da Rodos'da 4 gemi tutuyormuş, Kurtoğlu'nun artık Rodos'da kalmasına gerek yokmuş...Balyos Venedik adına açıklamalar yapmış ve demiş ki bahsi geçen donanma komutanı 3 gemiyi ele geçirmiş çünkü o gemiler Türk olmalarına rağmen hem Türklere hem de Hristıyanlara zarar veriyorlarmış. Onların dışında Türklere zarar veren bir kaç Malta gemisini de ele geçirmiş. Mustafa Paşa bu cevaplardan tatmin olmuş, halen hastaymış ancak Sultan Süleyman isterse hemen Kıbrıs'a ya da Girit'i alırmış?. Balyos'a mücevherlerini göstermek için davet etmiş, Balyos da hemen gidip görmüş, çok güzellermiş ve balyos mücevherleri övmüş. Mustafa Paşa balyosdan Sultan Süleyman'a hediye olarak tatlı peynir getirtmesini istemiş. Bu hediye diğer hediyelerden daha makbule geçermiş çünkü Sultan Süleyman peynir yemeyi çok seviyormuş. Balyos da bu hediyeleri Edirne'ye yollamış....
Ayrıca, bahsi geçen Mustafa Paşa falına ve astrolojik haritasına bakılmasını talep etmiş.
Ayrıca, Sultan Süleyman halen Edirne'de imiş, ve Kahire'de olan İbrahim Paşa'yı çağırtmış. İbrahim Paşa Mersin Körfezine [Golfo di Jaza] kadar denizden gelip, orada inip karadan Istanbul'a devam edecekmiş. Sultan Süleyman İbrahim Paşa'ya 30.000 altın duka değerinde altın ve mücevher işlemeli eyer yollamış.
Ayrıca, Sultan Süleyman 15.000 dukalık mücevher satın almış, bunlardan bazıları 2000 dukaya Giovanni Venier'den, 1000 dukalık kısmını da procurator olan Alvise di Priuli'den satın almış. Sultan Süleyman İbrahim Istanbul'a gelmeden Edirne'den dönmeyecekmiş. Paşalar balyos'a demişler ki "Sultan Süleyman neden Kıbrıs'ı ya da Girit'i almak istemiyor biliyor musun? Çünkü alırsa ve tüm Hristıyan beyleri birleşirse, biz de Padova ve Treviso'yu ve sizin tüm topraklarınızı alırız, ta ki sadece Venedik şehri kalana kadar ancak Ancak Sultan Süleyman bunu istemiyor, barışı korumak istiyor." Balyos demiş ki paşalar tarafından çok seviliyormuş, eğer Venedik'in senatörleri de onu bu kadar sevselermiş, en üst mertebeye yükselirmiş, tabii Tanrı bilir. Balyos haraçları ödemiş...