Habsburg elçisi Cornelius Duplicius Schepper'in 1534 tarihli nihai raporu / sefaretname (5. sayfa).
Latince
telligeret Cornelius responsionem et ad literas et ad ea quae proposuisset. Literas autem tradidit lonusbeg interpreti, traducendas in linguam Turcicam. Et sie Cornelium dimisit.
Hoc intermedio tempore, hoc est à die introitus Cornelii in Constantinopolim mercatores omnes Christiani, iussu Barbarossae tenebantur captiui, nequicquam valente ipsos liberare Aloisio Griti qui ipsorum patronus semper fuerat.
Causa detentionis ipsorum erat, pretextus quod aliquot sclaui à Barbarossa fugissent quos ipsi dicebantur occultasse. Re autem vera id factum fuit ab ipso Barbarossa in odium Griti vt ostenderet se plurimum posse. Ideoque toto hoc tempore de ipso Griti nihil audire potuit Cornelius.
Quarto Die mensis Maii. Misit Aloisius Griti ad Cornelium, per fidelem quemdam Sawss vnas literas manu ipsius scriptas, quibus excusauit se quod non venisset aut misisset. Propter suspitionem enim Thurcarum id accidisse. Si quid autem ipsum scire vellet: id scriberet Cornelius, et literas tuto crederet prefato Sawss. Scripsit itaque ad eum Cornelius summam negociorum pro quibus venerat in quantum Carolum Caesarem , et ipsius Griti aduentum in Hungariam, et potestatem plenariam quam haberet Serenissimus Rex Ferdinandus nomine Caesaris Caroli tractandi de pace : concerneret.
Nona Die mensis Maii Quum propter aegritudinem Aiazbassae nondum fuisset ad Cesarem Thurcarum admissus Cornelius venit ad ipsum inclusum adhuc in hospitio Dominus Aloisius Griti. Qui multa prefatus de mutatis temporibus propter absentiam Imbrahimi Bassae: tandem ad id venit, vt se
excusaret quominus adhuc venisset in Hungariam. Dicens pontificem maximum per Baylum Florentinorum longe antea tractasse de pace cum Thurcis habenda. Ad cuius literas missas sit responsum. Ipsius autem sanctitatem cum
ex conuentu Massiliensi, rescripsisse, se de iis fecisse Carolum Caesarem certiorem. A quo postquam responsum haberet, prosequi iussurum esse tractatum pacis cum isto Caesare Thurcarum. Haec scripta esse ab ipsius sanctitate mense Decembri : Ad se autem periata paucis abbine diebus. Itaque cum videret rem in longum protrahi, accinxisse se itineri et abiturum fuisse. lani enim accepisse vestes à Caesare Thurcarum quibus indutum oporteat Caesari valedicere. Audito autem nuncio de aduentu Cornelii, sibi iussum esse vt maneret. Postea diuertens propositum. Ego volo inquit tecum loqui libentius et confidentius. Ego habeo secretam intelligentiam cum magno Caesare : Sed non possum tam fréquenter ad eum venire: quam bene potuissem,
[ s. 33 ] Cornelius mektuplarda yazanlara ve kendi beyan ettiklerine cevap alacaktı. Mektupları tercüman Yunus Beğ’e Türk lisanına tercüme edilmek üzere teslim etti. Böylece Cornelius huzurdan ayrıldı.
Arada geçen süre zarfında, yani Cornelius Kostantiniyye’ye geldiği günden beri, cümle Hıristiyan tüccar Barbaros’un emriyle esir tutulmaktaydı. Her daim hamileri bulunmuş olan Alvise Gritti dahi onları azat edemiyordu.
Tutsak edilmelerinin nedeni olarak ise Barbaros’un elinden kaçmış olan bir tutsağı saklıyor olmaları bahane ediliyordu. İşin aslı ise Gritti’den nefret eden Barbaros’un kendisinin daha kuvvetli olduğunu bu şekilde göstermeye çalışmasıydı. Bu yüzden tüm bu süre boyunca Cornelius Gritti’den hiç haber alamadı.
Mayıs ayının dördüncü günü Alvise Gritti sadık bir çavuş vasıtasıyla Cornelius’a kendi eliyle yazmış olduğu bir mektup yolladı ki muhteviyatında gelemediği ya da haber veremediği için özür dilemekteydi. Ancak Türklerin şüpheleri yüzünden hal böyle olmuştu. Eğer öğrenmek istediği şeyler varsa Cornelius yazıp gönül rahatlığıyla mezkur çavuşa teslim edebilirdi. Böylece Cornelius görmek üzere geldiği maslahatla ilgili tüm olan biteni kendisine yazdı: Kayzer Karl ile ilgili, Gritti’nin Macaristan’a gelişiyle ilgili, Kral Ferdinand Hazretleri’nin Kayzer Karl adına sulh bitürmeye salahiyet- i mutlakası olduğuna dair her şeyi anlattı.
Mayıs ayının 9’unda, Ayas Paşa’nın hastalığı yüzünden padişahın huzuruna hala kabul edilememiş olan Cornelius, Alvise Gritti Efendi’nin evine geldi. Gritti İbrahim Paşa’nın yokluğunda değişen ahvalden çokça bahsetti: Nihayetinde de şimdiye kadar Macaristan’a gelemediği için özür diledi. Papa, Floransa balyosu aracılığıyla çok önce Türklerle bağlanacak sulh için müzakerede bulunmuştu. Yolladığı mektuplara cevap verilmeliydi. Papa, Marsilya’daki görüşmeden sonra bildirmişti ki Kayzer Karl’ı bu hususta bilgilendirecekti. Bu hususta cevap aldıktan sonra padişahla sulh müzakere etmek için devam edilmesini buyuracaktı. Papa bunları aralık ayında yazmıştı: Ancak kendisine sadece birkaç gün önce ulaşmıştı. İşin uzayacağını fark ettiğinden ötürü yola koyulmak için hazırlık yapmıştı. Hatta Padişah, kendisine veda ederken giymesi gereken hil’atı bile halihazırda yollamıştı. Ancak Cornelius’un gelişini haber alınca, ayrılmaması emredilmişti. Ardından yapılan öneriye geçti. “İstiyorum ki”, dedi, “seninle daha rahatça ve güvenle konuşayım. Padişahla gizli bir istihbari rabıtam var. Ancak kendisine öyle sık sık gidemem. Ancak şayet [ s. 33 ]