Giacomo Contarini'nin Venedik Docu Leonardo Loredan'a yolladığı 37 sayfalık Osmanlılar hakkında detaylı bilgiler içeren mektubun Alaeüddevle ve Şah İsmail'e verilmek istenen kıza hakkında olan bölümü.
çeviri kontrol edilecek. Haber çıkış yeri ve haber tarihi eksik.
Del signor Abdula, subdito del turcho.
Atrovassi tra gli confini del turcho et quello de l’Ar develli, o ver Sophì, uno signor che si dimanda lo Abdula, il qual rende obedientia grandissima al signor turcho, et havea sua figliuola da maridar. La qualle, a persua sion del suo signor, andete lui medemo ad offerir per moglie al signor Ardevelli, et inchinandossi a lui, pregò che ’l si degnasse tuorla, et volesse andar a veder il suo paese, il qualle poteva reputar suo propio, con proposito, si egli ne andava, de farli tagliar la testa. Il qual tradimento essendo nascosto al signor Ardevelli, promesse tuor dicta sua figliuola per moier. Et quello partito, et expetandolo al tempo, essendo posto im ponto dicto Ardevelli per andar a tuor la dita dona, et preparati presenti di grandissimo precio per donarli, fu uno degli suoi consiglieri, che gli disse: Signor, advertissi a questa tua andata, perchè io tegno certo che più non habi a ri tornar in queste bande. Le qual parole, consonando al prefacto signor, mutò proposito, et mandoli uno suo am bassator, con tuti gli presenti et altre sue preparation, facte honoratissimamente, con cavalli da 500 in circha. Il qual, gionto de lì, et facta debita excusatione per parte del suo signor, se ’l non era andato lui personalmente, cussì chomo era stata la promessa, che altre urgentissi me occupationi lo haveva impedito. Et quello, visto che ’l suo diabolicho intento non poteva sortir ad effecto, finse haver avuto letere dal gran signor turcho, per le qualle gli dimandava la prefacta dona per uno de’ suoi figliuoli; cossa che lui non potea negargli per esser suo subdito. Et con tute quelle più fincte excusatione gli fu possibelle licentiandolo, et restituitogli suoi presenti, mandò nascostamente ad uno certo passo a tenerlo im posta; al qual gionto, dicto ambassator fu tagliato a peci con tuti soi, et toltogli li presenti tuti.
Aleüddevle hakkında.
Türklerin ve Şah İsmail'in sınırları arasında Alaüdevle adı verilen bir bey bulunmaktadır. Kendisi Padişah'a oldukça sadık olup kendisinin evlilik yaşında bir kızı var. Onlar, Padişah'ın ısrarı ile Şah'a eş önermeye gittiler ve onun önünde eğilerek umarım kızı eş olarak almaya değer gördüğünü ve kızın ülkesini ki orası artık kendi toprağı sayılırdı görmeye geleceğini umduklarını söylediler. Niyetleri ise eğer [Şah]giderse, onun kafasını kesmekti. Bu ihanet Şah'tan saklandı, bahsedilen kız eş olarak söz verildi. Oradan ayrıldılar ve belli bir zaman sonra Şah İsmail bahsedilen kızı almak üzere hazırlandı ve ona vermek üzere kıymetli hediyeler hazırlattı. Bu sırada danışmanlarından bir tanesi ona dedi ki "Şah'ım sizi bu gidişiniz ile ilgili uyarmalıyım, çünkü bu yolculuktan geri gelmeyeceğinizi düşünüyorum". Bu sözler Şah'ın aklına yattı, fikrini değiştirdi ve tüm hediyelerle ve 500 atlıyla beraber bir elçisini yolladı. Elçi oraya ulaşır ulaşmaz efendisi adına zaten böyle söz verildiğiniz ve başka önemli işleri çıktığı için kişisel olarak gelemediğini belirtti. Böylece şeytani planının işe yaramadığını gören [Alaeüddevle], Padişahtan kızı kendi oğullarına istediğini belirten bir mektup gelmiş gibi yaptı ki böylece Padişah'ın tebaası olmayı reddedemezdi. Böylece verilebilecek en uydurma bahane ile hediyeleri geri verdi, sonra belli bir yerde saklanıp elçi ve yanındakileri lime lime ettiler ve tüm hediyeleri geri aldılar.