Kaynak Türü
Elçi Raporu
Cilt No /Belge No
6/1
Kayıt Tarihi
Haber Tarihi
Kayıtta Adı Geçen Yer İsimleri
Kayıt İçeriği

Habsburg elçileri Hieronymus de Zara ve Cornelius Duplicius Schepper'in 1533 tarihli nihai raporu / sefaretname. (16. sayfa)

Özel Not

Latince

Kaydın Metni

(18) Graecos et transfugas assecurare. Et hoc modo inquit Aloisius, spero me Impetrare posse saluationem prefatorum Grecorum qui sunt in Corone. Huno punctum de recipiendis Grecis transfugis in gratiam si pax fìeret aperte dixit Cornelius Aloysio, Karolum Caesarem habere nelle, et sine ilio non esse honestum ipsi pacem faceré propter multas ration es quarum precipuam, ipse Gryti bene posset intelligere. Et ea erat ne uideretur Karolus Íncolas Grecos contemnere. Quod autera attinet ad id quod petterent Oratores, in ea pace omnes comprehendi Principes Christianos et Potentatus, Respondit Gryti. Cesarem Thurcarum non dare pacem, non petentibus sed contentum esse ut ij qui suis literis tesiaturi sint nelle in hac pace esse, in ipsa comprehendantur et non aliter. Vicissim Caesarem Thurcarum quosdam ex sibi gratis comprehensurum quorum literas aut nuncios produceret qui id peterent, quia nelle çqualiter cum ipsis oratoribus agere. Id se ideo dicere quia hodie fuisset apud eum Orator et Vicebaylus Venetorum Petrus Zeno, Cui cum dixisset Karolum Caesarem nelle in hac pace omnes Christianos comprehendi, et inter alios, ipsos Vénetos, Respondisse ipsum Petrum Zen Oratorem et Vicebaylum ut supra Rempublicam suam Venetam non nelle neque cupere in hac pace comprehendi, quia bonafn et fìrmam pacem haberet cum Ceasare Thurcarum. Ad quod ipse Aloisius dixerit se respondisse. Karolum Caesarem agere pro officio Ceasareo quod est pacem pro omnibus procurare. Quum autem instarent oratores ut exprimeret eis, illos quos Caesar Thurcarum de sua parte uellet comprehendi, interrogami eos dicens. Bene, Si Carolus Caesar omnes comprehendere et pro omnibus promittere vult, nos sumus contenti, modo ipse intelligat quod si quisquam ex nominandis et comprehendendis per ipsum in ista pace ruperit eam, tunc pacem etiam cum Carolo Ceasare ruptam esse. Preterea Polonum Regem fecisse cum ipso Thurcarum Caesare pacem Et sic non esse opus eum comprehendi. Similiter et Regem Franciae habere pacem, et esse fratrem Caesaris Thurcarum. Obtulit ergo si alter Oratorum uellet proficisci ad regem aut ad Caesarem pro huius rei determinatione ; se expositurum illum aut in Viennam aut in Hidrunten aut Venetias. Super quo determinauere Oratores ut alter ipsorum scilicet Cornelius profisceretur ad Regem Ferdinandum et postea ipso iubente ad Carolum Caesarem. Recepitque idem Cornelius se iturum et rediturum cum auxilio Dei

Kayıt Özeti

[s. 18 ] ve mültecileri güvence altına almak gerekecekti. Böylece, Alvise devam etti, Koron’daki mezkur Rumların kurtuluşunu elde edebileceğimi umuyorum. Sulh yapılırsa mülteci Rumların inayete kavuşmasını Kayzer Karl da çok istiyor, dedi. Kornelius Alvise’ye açıkça. Bu şart olmadan taraflar dürüst bir barış yapamazlardı ki bunun en önemli sebebini Gritti pek ala anlıyor olmalıydı. Zira Karl Rum halkı umursamıyor gibi gözükmemeliydi. Elçilerin, bütün Hıristiyan prensler ve ekabir bu sulha dahil edilmesi şeklindeki taleplerine gelince, Gritti cevapladı: Padişah istemeyenlere barış bahşetmezdi ve [sadece] mektuplarını okuyacak olanları bu barışa dahil olmak istemesi yeterliydi, başkalarının değil. Keza Padişah dileklerini mektup ya da elçi aracılığıyla yollayanları da seve seve dahil ederdi. Zira öyle elçilerle yüz yüze [aequaliter] müzakere etmek isterdi. Bu yüzden de daha o sabah huzuruna Venedik elçisi ve balyos vekili olan Pietro Zen [Orator et Vicebaylus Venetorum Petrus Zeno] çıktığında Kayzer Karl’ın Venedikliler de dahil olmak üzere bütün Hıristiyanları yapılacak sulha dahil etmek istemesi kendisine söylendi. Pietro Zen cevaben şöyle dedi: Venedik Cumhriyeti böyle bir sulha dahil olmayı istemez yahut arzu etmez. Zira [zaten] Padişahla hayırlı ve kavi bir sulh içindedirler. Alvise buna şöyle cevap vermişti: Kayzer Karl bir Kayzer olarak doğru olanı yapıyor ve herkes için sulh elde etmeye çalışıyor. Elçiler ısrar edip Padişahın kendi adına dâhil etmek istediklerinin kimler olduğunu kendilerine söylemesini istediklerinde “Peki” diyerek sordu: Eğer Kayzer Karl herkesi sulha dâhil edip herkes adına taahhütte bulunmak istiyorsa bizim için uygundur. Ancak buradan şunu çıkarmalıdır ki şayet sulha dâhil olanlardan biri barışı ihlal ederse, Kayzer Karl’la olan barış da feshedilmiş sayılacaktır. Ayrıca, Lehistan Kralı zaten padişahla sulh etmişti, onu da barışa dahil etmek gereksizdi. Keza Fransa Kralı da padişahla sulh etmişti ve padişahın kardeşi sayılmaktaydı. Bu yüzden elçilerden birinin bu işe bir netlik getirmek adına krala ya da Kayzer’e gitmesini önerdi. Viyana’da, Otranto'da ya da Venedik’te bu konuyu tartışılmalıydı. Bunun üstüne elçiler aralarından birinin (Cornelius’un) Kral Ferdinand’a gidip, ardından onun emriyle Kayzer Karl’ı görmeye gitmesini kararlaştırdılar. Cornelius Tanrı’nın izniyle toplamda üç ayda [ s. 18 ]

Kaynak Bilgisi
Antal Gevay., Urkunden und Actenstucke zur Geschichte der Verhaltnisse zwischen Oesterreich, Ungern und der Pforte im XVI. und XVII. Jahrhunderte, Wien, (1840 [1838]-42).