İmparator Hristiyan dünyasının içinde bulunduğu anlaşmazlıklardan muzdarip olmakla beraber, bir o kadar kendisini üzen durumun da geçen yıllarda Macaristan'ı işgal edip Kutsal Roma Germen İmparatorluğu'nu tehdit eden Türk akınları olduğunu belirtiyor. Hem İmparator hem de kardeşi olan Roma Kralı pek çok farklı yer ve günde yaptı(rdı)kları keşiflerde fark ettiler ki Hristiyanlığın bu düşmanı (Osmanlılar) her geçen gün artan bir kuvvetle ve şimdiye kadar hiç olmadığı kadar büyük bir orduyla sefere çıkıyor ve Hristiyanlığı işgal edeceğini söylüyor. CEsim süvari birliklerini ve gemilerini mühimmatla beraber Tuna üzerinden yollamışlar. Bu sebepledir ki İmparator Şarl Elektörlerden, prenslerden, ve İmparatorluk zümrelerinden olabildiğinde uyanık olmalarını ve görmek istedikleri tek düşman kanının Türk tiranının kanı olması gerektiğini söylüyor. Bu meyanda kutsal Katolik dinleri içinde çıkan anlaşmazlığı gidermenin ve herkesi kapsayan bir Hristiyan birlikteliğine (ad unanimem cristianum intellectum) ulaşmanın yollarını aramayı prenslere görev olarak tayin ediyor.